Büyük Mücahid Muhammed Mursi'nin şahadet haberini aldığımız şu saatlerde; Mursi'yi zindana mahkum eden, en basit tabiriyle bu canavar zihniyetin kendi içerisinde kavgaya düşmesi ve bu kavganın her geçen gün daha çok büyüdüğünü görmemiz, bizlerin yüreğine biraz olsun su serpiyor! Biz Mücahid Mursi'ye şahidiz, o ümmeti için dik durdu! biz ondan razıyız, Allah da razı olsun!
Evet geçelim yazımızın asıl konusuna...
Serimizin bu yazısında, İngiltere-ABD kavgasını Doğu Akdeniz ve Brexit üzerinden değerlendirmeye çalışacağız.
İngiltere Kraliçesi askerini selamlıyor! Ancak o da ne? Bir asker Kraliçeye "yanlışlıkla" kurşun sıkıyor! Tabi akıbeti malum!
Bu olay bir kaç hafta önce yaşanıyor elbette. İngiliz Derin Devleti ve Lobileri Stuarlar, ABD ve İsrail yanlısı Vindsorlar'ın tarafında saf tutan Kraliçe'ye mesaj veriyor!
Kraliçe Mesajı almamış belli ki zira siyasi hayatına mal olması pahasına Brexit politikasında direniyor; bu Siyonist İsrail, Trump ABD'si ve Rusya üçlüsünün planı olan 'İngiltere'yi AB'den koparmak' idealinde ısrar ediyordu.
İngiliz Derin Devleti; Brexit'in başarılı olması durumunda ABD ve İsrail ortaklığının güdümü dışında yeni bir işbirliği ittifakının hazırlıklarına başladı bile. Bu ittifakta Türkiye de yer alıyor! Ülkemizi kaybetmek istemeyen ABD ise AB üzerinden Türkiye'ye bugünlerde bir jest yaparsa şaşırmayın derim!
Şimdi de İngiltere-ABD kavgasının en sıcak yaşandığı bölge olan Doğu Akdeniz'e uzanalım! Bölgede; coğrafi açıdan sınırı olan Türkiye, İsrail,Mısır,KKTC,Güney Kıbrıs,Yunanistan,Lübnan,Suriye ve Libya olmak üzere 9 ülke faaliyet gösteriyor! ABD,Rusya,İngiltere,Fransa ve İtalya ise bölgeye sınırı olmadığı halde aktif rol oynayanlardan!
Söz konusu bölgede yaklaşık 3.5 Trilyon Metreküp Doğalgaz ve 1.7 Milyar varil civarında Petrol bulunuyor!
Türk TP, ABD'li Exxon ve Noble, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kagas, Katar Petroleum, İngiliz BG ve İsrailli Delek ve Avner bölgede faaliyet gösteren petrol şirketleri! Anlaşıldığı üzere masa kalabalık, rezerv büyük!
Bölge Güney Kıbrıs'ın ilan ettiği sözde 13 Parselden oluşuyor ve 2 Parsel dışında tüm parsellerde çatışma mevcut!
Türkiye bölgede Fatih gemisiyle temsil edilmekte ve İngiltere'nin de desteğiyle Türkiyesiz rezerv arama çalışmalarına karşı dik bir duruş sergilemektedir.
Son bir kaç yazıdır ele aldığımız Harb-i Kübra, Akdeniz'den ateşlenir bizden söylemesi! Suriye'nin masadan atılmaya çalışılması ve bu kargaşa için Amik Ovası'nı barındıran Hatay sınırının seçilmesi tesadüf değil elbette!
Son ana kadar ABD ve İsrail ile kol kola yürüyen İngilizler, inançlarında belirtildiği gibi "Kudüs'ü sünnetlilerden temizlemek" doğrultusunda 2014'de Filistin'i tanıyınca, İngiltere'nin perde devleti olmaktan kurtulmak maksadıyla çalışan Neo-con'lar, Rusya'nın da desteğiyle Trump'ı başkan yapmış ve Trump Kudüs'ü İsrail'e hediye etmişti. Her iki taraf da Türkiye'yi elinde tutmak isterken ABD, ülkemize Ortadoğu'yu yöneten yeni Arabistan olmayı teklif etmiş; buna karşılık İngilizler de İslam Dünyasının lideri aktif bir ülke olmayı ve kendi kontrollerinde bir hilafeti Türkiye'ye sunmuşlardı. Ülkemizin ABD'yle restleşip' en az zararla' kurtulması ve Suriye operasyonları İngiliz desteğinin en büyük kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu hususların ayrıntılarını önceki yazılarımızda ele aldığımızdan ayrıntılara yer vermeden son hususa geçmek istiyoruz.
En son yazdığımız üst akıl oyunları yazımızda, Türkiye-İngiltere pazarlığı ve Türk siyasetinde İngiliz temsilciliği hususlarına değinmiştik. Ancak yeni gelişmeler var! İngilizler hep olduğu gibi tek bir alternatife bağlı kalmayıp bilinenin dışında, AKP içerisinde yeni bir kanatla irtibata geçmiş, bununla da yetinmeyip ülkemizdeki başka bir islamcı parti ile sıkı bağlar kurmuştu.Amaç Erdoğan'ın Gri tavrının Milli Üst Akıl'dan yana dönmesi durumunda yeni alternatifler üretebilmek!
Sadece bu kadar da değil! Alman Lobileri de AKP içerisinden bir grupla temas halinde, AKP'den sonrası için rol oynamaya çalışıyor! AKP içerisindeki bu gruplar ve bağlantılarına bir sonraki yazımızda ayrıntılı olarak değineceğiz ancak 'Bütün bunlar olurken Türk Milli Üst Aklı Ne Yapıyor?' derseniz; Erdoğan'a "Son Büyük Görev"i yaptırılarak yeni ve Milli Bir Türkiye'ye hazırlık yapıyor derim!
İstanbul'da parlatılan İmamoğlu'nun; 'CHP'de Genel Başkan Olabilir' fıısltılarıyla kendi taban desteğinden mahrum bırakılarak bayrağın Binali Yıldırım'a devredilmesi ve İstanbul bahanesiyle ülkemizde başlatılmak istenen Gezi benzeri yeni sürecin iç ve dış tüm bağlantılarıyla bu coğrafyadan sökülüp atılması son büyük görev Erdoğan için.
Sonrası hazırlanan Lider ve hazırlanan ülke için geri sayımın başlangıcı olacaktır!
Bu kez KAOS, bize düzen olacak gibi!...