2007/2008 sezonunda Süper Ligden düştüğümüzde, yeniden çıkmamız 5 yılımızı almıştı.
Geçen sezon 3 Haziran’da yaşadığımız son küme düşme üzüntüsünün ardından, yeniden mücadele etmeye başladığımız 1. Ligi Şampiyon olarak tamamlayıp bu kez 1 yıl aradan sonra Süper Lige çıkacağımız inancını taşısak da, geçmiş örneklere bakınca “Acaba”lar da kafamızda dolaşmadı değil.
Zoru başardığımız bir 34 hafta geçirdik. Hasan Kemal Yardımcı ve yönetimi, en önemlisi Rize’de yeniden Rizespor’u konuşulmasını sağladı. Şeffaf davranışlarıyla, şehirden kopuk olmayışlarıyla, Şampiyonluk inancını tüm taraftarlara ve tabii ki bizlere aşıladılar. 34 haftanın sonunda da bunu başardık.
Son Gazişehir maçında, 34 haftalık bu stresin ardından stadımızın daha çok dolu olmasını ve daha büyük bir coşkuyla Şampiyonluğumuzu kutlamayı arzu ederdik ama bunun da başlayan çay sezonuna bağlayalım.
Bir yıl aradan sonra yeniden Süper Lige dönmemizde emeği geçen başta yönetim kurulu olmak üzere, Teknik heyetimizi ve futbolcularımızı tebrik ediyoruz. Ama asıl görev bundan sonra başlıyor. Herkesin dediği gibi “Asansör takım” olmamanın adımları artık atılmalı, ki Başkan Hasan Kemal Yardımcı’nın da en büyük hedeflerinden birisi bu.
Süper Ligde kalıcı bir takım olabilmek için ekonomisinden, kadrosuna kadar köklü adımların atılması ve bundan sonra küme düşmeme mücadelesi değil de yukarıları zorlayan bir Atmaca olmayı dileriz.
Tabii bir de Trabzonspor mevzusu var…
Komşu kulüple son maçımız öncesi yönetim bazında bir dizi yakınlaşma organizasyonu gerçekleştirildi. Elbette misafiri karşılamak, ağırlamak gerekiyor. Ama yönetim bazındaki bu girişimlerin, taraftar bazında kabul edilmediğini de gördük.
3 Haziran 2017 tarihi, bu camiaya derin bir yara açmıştır ve bu yaranın kapanması o kadar da kolay olmayacaktır. Hele ki Trabzonspor taraftarlarının ve rakip camia taraftarlarının da Trabzonspor üzerinden bizleri kışkırtmaya devam etmesi, bu yarayı deşmekten öteye gitmeyecektir.
Gönül isterdi ki, bir futbol maçı üzerinden bu gerginlikler, kırgınlıklar yaşanmasın ama o gün görünenlerin de kılıf uydurulacak hiçbir tarafının olmadığı bir gerçek ve bu gerçek, taraftarımızın bu son girişimleri kabul etmediğini dillendirmesine sebep olmuştur.
Trabzonspor aleyhine atılan sloganlar yüzünden taraftar gruplarına uyarıların gönderilmesi de bazı Rizespor sevdalılarını daha fazla yaralamıştır. Taraftarımızı özellikle bu anlamda anlayışla karşılamak lazım ve bu kızgınlıklarını uyarılarla bastırmak yerine yumuşak karınlara dokunmadan bu sürecin yürütülmesi gerekir.
Süper Lig, tüm camiamıza hayırlı olsun. Sadece futbol konuşacağımız bir sezon dilerim.