Süper Kupa finalinin, Türkiye’nin 100. Yılında Suudi Arabistan’da oynatılmak istenmesi zaten yanlış bir karardı. Gidin Kuzey Kıbrıs’ta oynatın, Azerbaycan’da oynatın! Hem o statlar daha çok dolardı. Hadi ekonomik boyutu düşünülerek Suudi Arabistan seçildi, layıkıyla organizasyonun üstesinden gelebilmek adına her detay ince düşünülerek hareket edilmeliydi.
Sonuçta bu ülkenin 100. Yılının kutlandığı bir dönemde gerçekleştirilecek bu önemli Kupa maçında, bu ülkenin kurucusunun posterlerinin olması, evrensel mesajlarının paylaşılması normal bir durumdur. Nasıl ki Türkiye’de birçok maçtan önce takımlar ısınmaya, zaman zaman mesaj içeren tşörtlerle çıkıyorlarsa, maçın yapıldığı haftanın anlam ve önemini veya ülke gündemiyle ilgili bir hassasiyeti içeren pankart ile seromoniye çıkıyorsa, 100. Yılda gerçekleştirilecek bu maçta da takımların ısınmaya bu minvalde bir tşört ile, seromoniye buna uygun bir pankart ile çıkmak istemesi gayet normaldir. Ee bunu Suud yetkililer anlamak istemeyip ortaya böyle bir krizin çıkmış olması sonucu yapılabilecek tek şey geri dönmekti.
Evet burada bir hata silsilesi söz konusudur. Arap düşmanlığı yapmamızı gerektirecek bir durum ortada yok, bazı şeylere izin verilmemesinin öfkesini tüm Arap halkından çıkarmak anlamsızdır. Ancak burada hem Galatasaray, hem Fenerbahçe kulüp yetkililerinin aldıkları doğru kararın üstünden, ülkenin kurucu değerine yapılmaya kalkışılan saygısızlığı görmezden gelip, 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi, Gezi Parkı gibi olaylar üzerinden algı yürütmeye kalkan kanı bozuklara da söyleyecek söz çok ama bende kalsın. Sadece kimliğini taşıdığınız bu ülkenin değerlerine saygı duymayı, en önemlisi hazmetmeyi artık öğrenin!
Rizespor’a yazık!
Süper Kupa’nın Suud tarafının Atatürk resim ve pankartları veto etmesi sonucu maçın oynanmayacağının belli olmasından itibaren Türkiye’de neredeyse tüm kulüpler olayı kınayan veya Cumhuriyetin Kurucu Değeri Atatürk’ü sosyal medya hesaplarından paylaşarak konuya tepki gösterirken, Çaykur Rizespor anca gece yarısından sonra “Türk Bayrağı ile birlikte Yurtta Sulh Cihanda Sulh” yazılı bir paylaşım yaptı. Ancak hangi siyasi ağa babalarından tepki geldi ki sabaha bu paylaşım kaldırıldı ve Rizespor böyle Milli bir konuda tepkisiz kalmayı tercih etmiş oldu.
Siyasetin Rizespor’un iliklerine kadar girdiğini zaten biliyoruz da, bu olay bunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Sadece Rizespor’un değil, TFF’sinden Türk futbolunun içine işlediğini bu olaylar yaşandıktan sonra bir kısım trollerin ya da beyni kıtların, olayı İktidara karşı yapılmış bir komplo olarak değerlendirmesinden de anlayabiliyoruz.
Bazı beyni kıtlara şunu vurgulamakta fayda görüyorum; Öncelikle bu maç bir Türk maçı. Yani normal şartlarda Türkiye’de oynanacak bir maçtı. Suudi Arabistan ile bu maçın hiçbir alakası yok. Oranın bir takımıyla oynanmıyor. Suud sadece bu maçın ev sahipliğini yapıyor ve böyle bir durumda Türk tarafının kuralları ile maç oynanır. Suud tarafının kendi marşını bile maçtan önce okutulmasını istemeye hakkı yokken bunun bile kabul edilmesini yanlıştır. Suud tarafının maçta Atatürk resimli tşörtlerle ısınmaya çıkılmasına, hangi yazılı pankart ile takımların seromoni yapacağına karışma hakkı yoktur. Bu bir özel maç olsa, iki ülke arasında protokol ile bu tür talepler sıralanabilirdi ancak burada en büyük mhata sahibi olan TFF, kendi kurallarının geçerli olması gereken bir maçta Suud tarafını ikna edememiştir.
Hal böyleyken Cumhuriyetin 100. Yılında, bu ülkenin kurucu değeri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ne ismi, ne resmi pazarlık konusu yapılamazdı. Bu yüzden Galatasaray ve Fenerbahçe yönetimlerini bir kez daha tebrik ediyorum. Bu konuyu başka yönlere çeken Atatürk düşmanlarını ve Cumhuriyeti hala içlerine sindiremeyen beyni kıtları da birer vatan haininden öte görmüyorum!