Çaykur Rizespor, bu sezon içine düştüğü galibiyet orucunu 7 hafta sonra Fenerbahçe karşısında sona erdirdi. Bu kez ne önde olduğu maçtan mağlup ayrıldı, ne de puan kaybetti. Hasret kaldığı 3 puanı, üstelik ilk yarıda fişini çektiği maçta kalesinde hiç gol görmeden hanesine yazdırdı.
Dört haftanın sonunda İbrahim Üzülmez ile yollarını ayırıp 2 haftada Mehmet Ali Karaca yönetiminde lige devam eden Yeşil-Mavili ekip, Fenerbahçe maçı öncesinde hem Başkan değişikliği, hem de Hoca değişikliği gerçekleştirdi.
Bu sezonki ilk galibiyetimizi Kupa’da Tarsus İdman Yurdu karşısında elde ettik ve o moralle Fenerbahçe maçına hazırlandık. Geçen sezon Akhisar Belediyespor’da başarı üstüne başarı elde ederek bu başarısını da Türkiye Kupası ile taçlandıran Okan Buruk’un adeta elinde bir sihirli değnek varmışçasına Rizespor’un makus kaderini değiştirmesi, tıpkı geçen sezon Hasan Kemal Yardımcı’nın başkanlığında açılan yeni bir beyaz sayfa gibi, bu sezon da ilk 6 haftada oluşan karamsarlığın rengini beyaza çevirdi.
Bu sezon beklediğimiz, arzuladığımız patlamayı Fenerbahçe karşısında gerçekleştireceğimize inancım tamdı. Okan Hoca ile takımda oluşan olumlu havanın sahaya 90 dakika yansıması işte o arzuladığımız 3 puanı getirdi. İlk yarıda skoru belirlemiş olmamız ikinci yarıda takımda rehavet oluşturmadı. Aksine son düdük çalana kadar varını yoğunu ortaya koyan bir ekip gördük ve hem skoru korumasını bildik, hem rakibin baskısını kırarak ileride zorlamaya devam ettik.
Artık bu maçı geride bırakılıp önümüzdeki maçlara odaklanmaya başlamalıyız. Fenerbahçe galibiyeti iyi bir moral oldu ancak önümüzde de zorlu maçlar bizleri bekliyor. Aynı mücadele gücünü 90 dakika boyunca sahaya yansıttığımız takdirde puan kayıplarının önüne geçmemiz işten bile sayılmayacaktır. Bu galibiyet bizleri havaya sokmamalı, sadece iyi bir moral depolayarak hırsımızı arttırmalıdır.
Fenerbahçe maçı sonrasında ulusal basın hep Sarı-Lacivertli ekibin başarısızlığını manşetlerine taşıyıp sayfalar düzerken, televizyonlar “Ne olacak bu Fener’in hali?” derdine düşerken, ortadaki Rizespor’un başarısından, üstün mücadelesinden bahseden pek olmadı. Maalesef ülkemizdeki futbol anlayışının ne kadar dört büyükler üzerine kurulduğunun vahim bir göstergesi bu.
Tıpkı Kayserispor’un ve bizim Fenerbahçe’yi, Akhisar Belediyespor’un Beşiktaş’ı mağlup ettiği gibi Anadolu takımlarının da başarılarının göz önünde bulundurulacağı günleri de görürüz inşallah.
Şimdi sıra Kayserispor maçında…
Yeniden kazandığımız olumlu hava hem yeni Başkanla, hem de yeni hocamızla birlikte devam eder ve konuşulan bir Rizespor oluruz.