Bölgesel Amatör Lig (BAL) için lige katılım başvuruları 15 Ağustos tarihinde sona erdi. İlimizden Rize Özel İdarespor ve Güneysuspor’un katılma hakkı kazandığı lig için son gün bu iki takımımız da lige katılım ücretini yatırmayarak bu sezon BAL’da Rize’yi temsilsiz bıraktılar.
Tabii her iki kulübün de başlıca gerekçesi artan maliyetler.
TFF bu sezon lige katılım için 100 Bin TL peşin ve geri ödemesiz ücretle birlikte 400 Bin TL’lik de teminat mektubu istedi kulüplerden. Futbolcu lisanslama bedelinin de 50 Bin TL’ye çıkartılması kulüplere ciddi bir külfet yükler oldu. 25 kişilik bir kadro kurulması halinde 1 Milyon 250 Bin TL sadece futbolcu lisanlarına verilmesi, sağlık raporu, futbolcu paraları, teknik ekip ve çalışan ücretleri, deplasman, konaklama, malzeme derken ligin bir kulübe yıllık maliyeti 15-20 Milyon TL’yi bulur hale geldi.
Gerçekten ciddi para… Bu lig para kazanma ligi değil, daha çok para harcanan bir lig. TFF amatör kulüplere bunca külfeti yıkıp kazandığı paralarla Süper Ligi besliyor. Oysa bana göre tam tersi olmalı. Alt yapı ile profesyonel ligler arasında köprü olan bu ligde kulüplerin maliyetleri kısılacağı yerde yükleri artırılarak zaten geliri olmayan ligden birçok takımın çekilmesi ve ortada binlerce futbolcunun mağdur edilmesine göz yumuluyor.
Asıl konumuza gelecek olursak..
Tabii ligin maliyetlerinin artması neticesinde 6 sezondur BAL’da mücadele eden Rize Özel İdarespor ve bu sezon tarihinde ilk kez BAL’a yükselen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın babaocağı Güneysu ilçesinin takımı Güneysuspor, lige katılım başvurusu yapmadı.
Şimdi öncelikle Rize Özel İdarespor’a değinelim…
Rize İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ümit Hüseyin Sarı’nın Çaykur Rizespor yönetimine girerek Alt Yapı Yöneticisi olmasına mutlu olmuşken, Sarı’nın “Benden sonra tufan” dercesine Özel İdarespor kulübünü sahipsiz bırakmasına şaşırdım. En azından bu sene de 6 yıl Başkanlık yaptığı kulübü ligde tutarak, düşecekse de sezon sonunda sahada mücadele ederek düşmesini tercih etmesini beklerdim.
Alt yapısı da olan Rize Özel İdarespor daha az maaliyetlerle bu sezon ligde yolculuğunu sürdürebilirdi. Sayın Sarı belki hem Özel İdare hem Rizespor iki tarafa vücut vermek istememiş olabilir. Zaten tek sorumlu da onu görmem. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş da öncülük edip kulübün bu sezon ligde devam etmesini sağlayabilirdi.
Güneysuspor cephesine gelince…
Benim de ilçem olmasından dolayı Güneysuspor’un bu sezon BAL’a yükselmesine çok mutlu olmuşken, bu mutluluk yerle bir oldu. Geçen sezon BAL’a yükselme adına başta orada top koşturan futbolculara ve camiaya hayal mi satıldı? Madem sonu getirilemeyecekti neden son maç Fındıklıspor’a bırakılmadı bu hak.
Şimdi gelinen noktada Cumhurbaşkanımızın Babaocağının takımını maliyetlerden dolayı tarihinde ilk kez yükseldiği lige katmamak, bu kararda etkisi olanların hiç mi utandırmıyor? Diyelim ki 20 Milyon olsun bu sezon ki maliyet, 4 tane Güneysulu zengine yüklenebilecek bir para. Rize’nin, Güneysu’nun Ankara’da bunca lobisi varken, zengin iş adamları varken, Cumhurbaşkanımıza nasıl yakıştırıldı böyle bir karar.
Yeri geldiğinde en büyük Erdoğancı olduğuyla övünen sözde Rizeliler, sözde Güneysulular nerede? Şu takımı lige katıp Cumhurbaşkanımızı onurlandırmak varken, lige katmayarak neye, kime hizmet ediliyor. Birkaç Rizeli, Güneysulu gence ekmek kapısı olsa, profesyonel liglere yükselmelerinde aracılık etse Güneysuspor, çok mu kötü olurdu?
Çayelispor’u görmüyor musunuz? Y ada yılarca profesyonel liglerde yer alan Pazarspor gibi Güneysu ilçemin takımı da üst liglerde yerini alsa ve buna da işte şimdiki yönetiminden Güneysulu zengin işadamları vesile olsaydı fena mı olurdu? Şu an Güneysuspor’da yöneticilik yapan her kim varsa, Ak Parti Güneysu İlçe Başkanından Belediye Başkanına kadar bu utanç bana göre hepinize yazar. Biraz sizde Cumhurbaşkanımızın sevgisi olsa herhalde Güneysu adına her bir emanete iki değil dört elle sarılırdınız.
Tabii Rize’deki spor camiasına da birkaç lafım var. Böyle bir durum vardı da bunu son gün mü öğrenmemiz gerekiyordu. Neden günler öncesinden bir araya gelinmedi, neden bir istişare edilmedi ve bir çözüm yolu bulunmadı? Rizespor’da futbol aklının olmayışından dem vuranlar aynı futbol aklını bu konuda neden ortaya koymadılar merak ediyorum.
Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak’ın bu konulardan haberi var mıdır bilmiyorum ama duyduğum bazı iddialara göre, hem Sayın Bakan hem Sayın Rize Valisi destek olmaya yanaşmamış. Umarım yanlış bilgilerdir.
Sayın Bakan umarım bu konuya en kısa zamanda el atar ve öncelikle TFF ile yapılacak görüşmelerle bu ligin kulüplere yüklenen maliyetlerinin düşürülmesi sağlanır. Ardından lige katılamayan tüm ülkedeki kulüplere ek bir süre tanınır. Sayın Valimiz de umarım Rizespor’dan da önce kendi sorumluluğu altındaki Rize Özel İdarespor’a gereken önemi ve özeni gösterir.
Unutmayalım ki bu lig para kazanılan, birilerinin de cebini doldurmaya kalkacağı bir lig değildir. Maalesef maliyetler yüksek ancak bu ligin takımların alt yapılarında yetişip 19 yaşına gelmiş gençler için profesyonel liglere adım atmalarına imkan sağlayan ara bir lig olduğu unutulmamalıdır. Binlerce genç bu liglerde oynayıp profesyonel olma hayali kurarken, yine binlerce futbolcu bu ligden geçimini sağlıyor.
Rize’de iki takımın bu ligde olmaması demek onlarca Rizeli gence “futbolu bırakın” demektir. Ülke genelinde onlarca kulüp lige katılamadı. Bu binin üstünde futbolcunun ayakta duramaması, geçimlerini sağlayamamaları demektir.
Dert gerçekten gençlere fayda sağlamaksa umarım bu hatadan bir an önce dönülür.









