2-3 Mayıs günleri Samsun’da Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü, 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bakanlık ve Belediye’nin desteğiyle “Endüstriyel Kenevir Gerçeği” konulu panel düzenledi.
İlk gün farklı açılardan kenevirin ele alındığı 10 oturum yapıldı, ikinci günde Vezirköprü’de Kenevir üretim alalarına gezi düzenlendi. Şartlı kenevir üretim izni tanınan 19 ilden biri Rize olduğu için panel Rize kültürü ve ekonomisi açısından da önem arz ediyordu. Tarım Bakanlığının her yıl kenevir konulu kurum personeli ile sınırlı seminerlerinden farklı olarak 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesinin kenevir konusuna çok daha reel yaklaşıyor olması ve ekim alanı incelemesi yapılması paneli daha bir önemli kıldı.
Panelde “Endüstriyel Kenevir Gerçeği ve Ülkemizdeki Durum” konulu oturumda, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Aytaç, kenevirin hayatın her alanında faydalanılabilen bir ürün olduğunu ve dünya genelinde de öneminin arttığını belirterek 3 yıl içerisinde Türkiye’nin milli kenevir tohumu çeşidini çıkaracaklarını söyledi. “Bunu çıkardığımız zaman olayın narkotik boyutunu değil, faydaları boyutunu konuşacağız” diyen Aytaç, kenevir bitkisinin kullanıldığı ürünlerin saymakla bitmeyeceğini kaydederek, “Hayatın her alanında kenevir faydalanabilir bir üründür. Kenevir tohumlarının birinin içinde uyuşturucu madde özelliği var. Buraya takılmamak lazım. Çünkü faydaları o kadar çok ki tarımsal faydadan tutun da endüstriyel faydalara, gıda anlamında ve ilaç anlamında çok faydası olan bir ürün. O bakımdan Türk tarım sistemi içinde değerlendirilmesi gereken bir bitki.
Türkiye'de kenevir üretimini içinde uyuşturucu maddesi olmayan endüstriyel ürün haline getirerek katma değeri yüksek bir ürün olarak ekonomiye kazandırmalıyız. Hem iç tüketimde hem de ihracat olarak kullanabileceğimiz bir üründür.
Fransa hem tohumculuk hem de endüstriyel anlamda kenevir üretiminde dünyada birinci sırada. Ondan sonra Çin ve İsrail geliyor. Bu ülkeler özellikle ilaç üretimi konusunda çalışıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde kanunlar çıkartılarak kenevir ekimi artırılıyor. Yani dünya bu konuda tırmanışta bizim ucundan onları yakalamamız lazım. Kenevirle ilgili kanunlarımızı yenilememiz lazım.
Esrarı çok az üreten kenevir çeşitleri dünyada var. Biz mısır gibi keneviri tarlaya ekeriz, alıp kötü amaçlı kullanmak isteyen hiçbir fayda sağlayamaz. Çünkü bunların içinde uyuşturucu madde özelliği çok az, buna endüstriyel kenevir çeşidi diyoruz. Avrupa'da 58 tane esrarı çok düşük kenevir çeşidi var ama bizim ülkemizde yok. Biz üniversite ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü olarak ortak bir çalışma başlattık, birkaç yıl içinde esrarsız kenevir tohumu üreteceğiz. Sera ve laboratuvar şartlarında hemen hemen her bitkiyi analiz ediyoruz. Üç yıl içinde Türkiye'nin milli kenevir tohumu çeşidini çıkaracağız. Bunu çıkardığımız zaman olayın narkotik boyutunu değil, faydaları boyutunu konuşacağız” dedi.
16-17 Mayıs’ta Rize’de Araştırma Gezisi ve Toplantı Yapılacak
OMÜ Ziraat Fakültesi, yerel kültürümüzün yarınlara taşınması ve ekonomik değer kazandırmak amacıyla Kenevir’in dışında Keten ve Isırgan konusunda da bilimsel çalışmalar yürütüyor. Bu amaçla Prof. Dr. Ali Kemal Ayan ile Doç. Dr. Selim Aytaç hocalar ekip arkadaşlarıyla beraber 16-17 Mayıs 2018 tarihlerinde Rize ve Of’a araştırma amaçlı bir gezi düzenlediler. Gezi kapsamında ekiple Rize’de Rize Bezi ile ilgili paydaş ve ilgililerle bir toplantı yapmayı planladık. Ancak annemin sağlık durumu nedeniyle İstanbul’dan ayrılamadığımdan katılamayacağım ama çok yönlü işadamı, tarımsal çözümlemeleri olan doğa sever dostum Kenan Yelkenci belirleyeceğimiz bir küme ile Samsun’dan gelecek konunun uzmanı akademisyenlerle toplantıyı organize edecek. Umuyorum milli kenevir tohumumuzda çıkana kadar yerelde kamunun reel olarak ilgi ve desteğini alabilecek, kısa sürede konuya yatırımda bulunabilecek adayları harekete geçirebilmiş oluruz. Hedef ilk aşamada elyafımızı, ipliğimizi, kumaş ve tekstilimizi butik tarzda, hemen ardından da endüstriyel boyutta üretmek olacak.