AK Parti tarafından hazırlanarak TBMM Başkanlığına sunulan Çay Kanunu Teklifine ilişkin değerlendirmede bulunan CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, "Bu kanun teklifi yasalaşamaz, çay müstahsili buna izin vermez. Bu çaycıya ihanet teklifini hazırlayanlar da Rize sokaklarında gezemez!" ifadelerini kullandı.
Bekaroğlu; "Söz konusu teklifte, Cumhuriyetle birlikte sosyal devletin vücut bulmuş hali olarak ortaya çıkan çay tarımını bugüne taşıyan ÇAYKUR’dan hiç söz edilmemekte, Türkiye’ye dünyanın 100 yıl gerisinden gelen Sri Lanka modeli reva görülmektedir. Sri Lanka modeli, bir sömürü ve kölelik modelidir; toprak da üzerinde boğaz tokluğuna çalışan insanlar da uluslararası şirketlerin malıdır." dedi.
Üreticilerin şikayetleri yasal güvence altına alınıyor
Çay fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenecek olması konusuna değinen Bekaroğlu, "Söz konusu Teklifte yaş çay fiyatını belirleme yetkisi Ulusal Çay Konseyi’ne verilmektedir. Ne var ki, belirlenecek olan fiyat ancak tavsiye edilen fiyat olacaktır. Konsey; Yönetmelikle kurulmuştur, yapısı, görevleri ve faaliyet alanları itibarıyla emredici, zorlayıcı, düzenleyici yahut denetleyici bir fonksiyonu olmadığı gibi yaptırım gücü de bulunmamaktadır. Aldığı kararların hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Bugüne kadar yaş çayın yüzde 50-60’ını alan ÇAYKUR için de alım fiyatı ortadan kaldırılmaktadır. Dolayısıyla, Kanun, yaş çay fiyatını tamamen serbest bırakmaktadır. Ayrıca yaş çay bedellerinin ödenmesi 6 aya çıkarılmaktadır. Bu enflasyonist ortamda yaş çay bedellerinin 6 ay sonra ödenmesi, üreticinin hakkının yasal olarak gasp edilmesidir. Yani, üreticinin şikâyet ettiği ne varsa, bu yanlış uygulamalar yasal güvence altına alınmaktadır. Sadece bu madde bile bu kanun teklifinin çay müstahsilini değil büyük şirketleri korumak için hazırlandığını ortaya koymaktadır. " dedi.
Türkiye ithal çaya boğulmak isteniyor
Teklifte üreticinin asıl sorunlarından olan kota ve kontenjan için çözüm bulunmadığını belirten Bekaroğlu, "Teklif üretici adına hazırlanmamış, özel sektörde 3 yıldır ÇAYKUR’dan maliyetin altında fiyata dökme çay alan 7-8 firma adına hazırlanmıştır. Teklifte çay toplayan, fabrikalarda onu işleyen işçiler yoktur, tüketici yoktur, sadece bu özel firmaların menfaatleri vardır. Ülkemizin çay ihtiyacının karşılanması için daha fazla yeni çaylık alanlar tesis edilmesi gerekirken, çaylık alanlar bu teklifle birlikte sınırlandırılmak, çay üretimi azaltılmak istenmektedir. Türkiye’yi ithal çaya boğmak isteyen maalesef bölge insanı da olan birkaç özel sektör temsilcisinin arzusu yerine getirilmekte, çay ithalatı yasaya konularak neredeyse mecburiyet haline getirilmektedir." dedi.
Çay üreticisi, işçisi, tüketicisi göz ardı edildi
Teklifte doğru ve olumlu olan tek maddenin çay bahçelerinin yenilenmesinin teşvik edilmesi olduğunu söyleyen Bekaroğlu, "Teklif, çay üreticilerine ait çay bahçelerinin mülkiyetinin el değiştirip sermaye gruplarının kontrolüne verilmesi sonucunu doğuracaktır. Rizeli, Trabzonlu, Artvinli, Giresunlu çay üreticisi bölge insanı; hemşehrimiz deyip bağrına bastığı Cumhurbaşkanı eliyle karın tokluğuna çay toplamaya, kölelik şartlarında yaşamaya zorlanmaktadır. Bu Teklif, çayın bileşenlerine sorulmadan hazırlanmıştır. Çay üreticisi, işçisi, tüketicisi göz ardı edilmiştir. Sözüm ona Üniversiteye hazırlatılan bu kanun teklifi, 2010’da AKP Milletvekili Ali Bayramoğlu tarafından hazırlanan ve kamuoyunun şiddetli tepkisi sonrası geri çekilmek zorunda kalınan Taslak’tan çok daha geride, çayı ve ÇAYKUR’u tamamen özelleştiren, ÇAYKUR’un yerini 7-8 tane firmaya bırakan insafsız, vicdansız, köleliği dayatan bir Tekliftir, asla kabul edilemez." şeklinde konuştu.
Bekaroğlu; "Söz konusu teklifte, Cumhuriyetle birlikte sosyal devletin vücut bulmuş hali olarak ortaya çıkan çay tarımını bugüne taşıyan ÇAYKUR’dan hiç söz edilmemekte, Türkiye’ye dünyanın 100 yıl gerisinden gelen Sri Lanka modeli reva görülmektedir. Sri Lanka modeli, bir sömürü ve kölelik modelidir; toprak da üzerinde boğaz tokluğuna çalışan insanlar da uluslararası şirketlerin malıdır." dedi.
Üreticilerin şikayetleri yasal güvence altına alınıyor
Çay fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenecek olması konusuna değinen Bekaroğlu, "Söz konusu Teklifte yaş çay fiyatını belirleme yetkisi Ulusal Çay Konseyi’ne verilmektedir. Ne var ki, belirlenecek olan fiyat ancak tavsiye edilen fiyat olacaktır. Konsey; Yönetmelikle kurulmuştur, yapısı, görevleri ve faaliyet alanları itibarıyla emredici, zorlayıcı, düzenleyici yahut denetleyici bir fonksiyonu olmadığı gibi yaptırım gücü de bulunmamaktadır. Aldığı kararların hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Bugüne kadar yaş çayın yüzde 50-60’ını alan ÇAYKUR için de alım fiyatı ortadan kaldırılmaktadır. Dolayısıyla, Kanun, yaş çay fiyatını tamamen serbest bırakmaktadır. Ayrıca yaş çay bedellerinin ödenmesi 6 aya çıkarılmaktadır. Bu enflasyonist ortamda yaş çay bedellerinin 6 ay sonra ödenmesi, üreticinin hakkının yasal olarak gasp edilmesidir. Yani, üreticinin şikâyet ettiği ne varsa, bu yanlış uygulamalar yasal güvence altına alınmaktadır. Sadece bu madde bile bu kanun teklifinin çay müstahsilini değil büyük şirketleri korumak için hazırlandığını ortaya koymaktadır. " dedi.
Türkiye ithal çaya boğulmak isteniyor
Teklifte üreticinin asıl sorunlarından olan kota ve kontenjan için çözüm bulunmadığını belirten Bekaroğlu, "Teklif üretici adına hazırlanmamış, özel sektörde 3 yıldır ÇAYKUR’dan maliyetin altında fiyata dökme çay alan 7-8 firma adına hazırlanmıştır. Teklifte çay toplayan, fabrikalarda onu işleyen işçiler yoktur, tüketici yoktur, sadece bu özel firmaların menfaatleri vardır. Ülkemizin çay ihtiyacının karşılanması için daha fazla yeni çaylık alanlar tesis edilmesi gerekirken, çaylık alanlar bu teklifle birlikte sınırlandırılmak, çay üretimi azaltılmak istenmektedir. Türkiye’yi ithal çaya boğmak isteyen maalesef bölge insanı da olan birkaç özel sektör temsilcisinin arzusu yerine getirilmekte, çay ithalatı yasaya konularak neredeyse mecburiyet haline getirilmektedir." dedi.
Çay üreticisi, işçisi, tüketicisi göz ardı edildi
Teklifte doğru ve olumlu olan tek maddenin çay bahçelerinin yenilenmesinin teşvik edilmesi olduğunu söyleyen Bekaroğlu, "Teklif, çay üreticilerine ait çay bahçelerinin mülkiyetinin el değiştirip sermaye gruplarının kontrolüne verilmesi sonucunu doğuracaktır. Rizeli, Trabzonlu, Artvinli, Giresunlu çay üreticisi bölge insanı; hemşehrimiz deyip bağrına bastığı Cumhurbaşkanı eliyle karın tokluğuna çay toplamaya, kölelik şartlarında yaşamaya zorlanmaktadır. Bu Teklif, çayın bileşenlerine sorulmadan hazırlanmıştır. Çay üreticisi, işçisi, tüketicisi göz ardı edilmiştir. Sözüm ona Üniversiteye hazırlatılan bu kanun teklifi, 2010’da AKP Milletvekili Ali Bayramoğlu tarafından hazırlanan ve kamuoyunun şiddetli tepkisi sonrası geri çekilmek zorunda kalınan Taslak’tan çok daha geride, çayı ve ÇAYKUR’u tamamen özelleştiren, ÇAYKUR’un yerini 7-8 tane firmaya bırakan insafsız, vicdansız, köleliği dayatan bir Tekliftir, asla kabul edilemez." şeklinde konuştu.
İLGİLİ HABER
Çay Kanunu Teklifi TBMM'ye sunuldu