Her ne kadar Rize'de Başkan Bakırcı ile ilgili eleştirilen noktaların ayyuka çıkması, teşkilat içindeki Bakırcı aleyhindeki çatlak seslerin Başbakan'a kadar ulaşması nedeniyle, Bakırcı'nın üçüncü kez aday gösterilme ihtimali zayıf görünse de, Rize için bir denge noktasıydı Bakırcı. En azından her kurumda söz sahibi olup, istediğini yaptıranlar belediyeye nüfus edemiyordu.Aday adayları içerisinde, vatandaştan çok teşkilat içinde ve bazı kişilerin istenmeyen adam ilan ettiği Bakırcı, elde en zayıf halka olarak görünüyordu. Diğer aday adayları içinde ise elbette belediye başkanlığına gelebilecek bana göre sadece 2 isim daha vardı. Ama yine de içimdeki dışarıdan bir aday gönderileceği hissi kuvvetliydi. Tabii bu adayın da Rizeli'nin aşina olduğu, bildiği, tanıdığı ve kolay kabullenebileceği bir isim olacağını düşünüyordum.Bundan önceki seçimlerde olduğu gibi Başbakan yine kendi memleketinde beklentileri ters köşeye yatırdı. Daha önceki belediye seçimlerinde de, milletvekilliği seçimlerinde de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Rize'de aday adaylığı başvurusu yapmış isimlerden çok, il dışından seçtiği isimleri halkın önüne sundu.Bu sezon aday adaylarının bile dilindeydi, halkın ithal aday istemediği konusu ve içlerinden birisinin (ya da kendilerinin) seçileceğine inançları tamdı. Ancak olmadı ve Rize Belediye Başkanlığı adaylığı için Prof. Dr. Reşat Kasap ismi gündeme bomba gibi düştü. Operasyonun arkasında Hasan Karal'ın olduğu kimilerince malumken, Milletvekili Nusret Bayraktar ise bir canlı yayında adeta Karal'ın üzerindeki şimşekleri kendi üzerine çekip hedef şaşırtmak için, yazılan çizilenlerin yanlış olduğunu ispatlamaya kalkarcasına Reşat Kasap ismini kendisinin tavsiye ettiğini ve adayın o olacağını açıkladı.Reşat Kasap ismi ile Rize'de büyük bir çalkantı başladı. Özellikle en çok tepkiyi gösterenler aday adayları oldular. Bakırcı bu yüzden Ankara'ya gitti, diğer aday adayları içerisinde ortak ittifak kurmaya yönelik görüşmeler yapıldı. (Tabii bunlar söylentiler) Vatandaş ta sokağa çıkarak ithal aday istemediklerini protesto ederek gösterdiler. Bir çok sitedeki haberlerde yer alan ya da sosyal paylaşım sitelerindeki yorumlara baktığımızda aday adaylarından çok bu konuya tepki duyan vatandaşın kendisi olduğunu görebiliriz.Çünkü Başbakan'ın artık Rize için rutin hale getirdiği bu sistemi kabullenmek istemiyorlar. Evet Rize için en iyisini herkes ister ancak vatandaşın ne istediğini sorup, kendi teşkilatın içerisinde yıllarca görev yapmış isimleri bir yarışa sokup, hangisi olsun diye teşkilatına dahi danışıp, sonra farklı bir ismi gündeme taşımak ne vatandaşa, ne de teşkilata güvenin olmadığının göstergesi geliyor bana.Aylarca Rize sokaklarında 3-4 tane anket yapılarak vatandaşa soruldu. Aday adayları günlerce seçim çalışması yaparak teşkilatları dolaştılar. Teşkilatlarda temayüller yapılarak, tabanın da fikirleri alındı. Ama tüm bu çalışmaların ardından Reşat Kasap ismi mi çıktı? diye sorulacak olursa, elbette hayır.Hasan Karal ya da Nusret Bayraktar'ın tavsiyesi dinlenecekse neden bu şekilde Rize'de çalışmalar yapıldı merak ediyorum. Bana göre bu yapılan teşkilat içerisinde küskünler yaratmaktan, bölünmelere yol açmaktan öteye gitmeyecektir.Vatandaşın şu an verdiği reaksiyon sandığa nasıl yansır elbette bunu şimdiden söylemek zor. Ancak Rizeli'nin dayatmaları sevmediğini Başbakan Erdoğan'ın en iyi kendi yapısından bilmesi gerekir.İşte bu yüzden seçim günü Rizeli de kendisine dayatılan adaylar için sandıkta ne tür bir tepki verir gerçekten kestirmek zor.
Köşe Yazıları
02 Aralık 2013 - 00:34
Başbakan'ın Rize ile imtihanı
Rize'de Mart 2014 yerel seçimleri için belediye başkanlığı aday adaylığı süreci başladıktan sonra oluşan tabloda, 10 aday için fikrim sorulduğunda 'Ya Bakırcı ile devam edilir, ya da dışarıdan bir isim gelir' şeklinde görüş bildirmiştim.
Köşe Yazıları
02 Aralık 2013 - 00:34