Haber: Veysel BİÇER
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize Kadın Kolları Başkanı Nurdan Ardal, Tv53 Youtube Kanalında Gazeteci Turgay Ayhan’ın sunduğu “Bir Başka Konu” programına konuk oldu.
Programda soruları cevaplandıran Ardal, 1,5 yıl önce göreve geldiği günden itibaren sahaya çıktıklarını ve kadın kollarını örgütlemeye çalıştığını söyleyerek, “Siyaset tek başına yapılacak bir şey değil, örgüt işi, ekip işidir. Kadın kolları yönetimindeki arkadaşlarım ve ilçe kadın kolları başkanlarımızla çok güzel bir ekibiz. Arkadaşlığımız devam ederken saydığımız, sevdiğimiz her şeyimiz çok kararında devam ediyor.” dedi.
CHP tarafından hazırlanan ve iktidara geldiklerinde hayata geçirecekleri vaadinde bulunulan Aile Destekleri Sigortası ile ilgili konuşan Ardal, yasanın kadını baz alan bir yasa olduğunu söyleyerek “Aile Destekleri Sigortası 1952 yılında Dünya Çalışma Örgütü tarafından onaylanmış 9 maddelik bir yasa. Biz de 1971 yılında bu yasayı kabul etmişiz, onaylamışız ve 9 maddelik bu yasanın maalesef 8 maddesinin yürürlüğe koymuşken 1 maddesi olan Aile Destek Sigortasını hayata geçirememişiz. Ama biz CHP olarak kendi iktidarımızda yasayı yürürlüğe sokacağız ve yaşanır, görünür hale getireceğiz. Çünkü bu proje gerçek anlamda hükümet tarafından devlet projesi olarak hayata geçirilirse ülkeye sulh geleceğine, herkesin huzur bulacağına inanıyorum. Tüm ülkede olduğu gibi biz de Rize’de kapı kapı gezip projeyi anlatıyoruz ve çok güzel karşılanıyoruz. Bizi seven sevmeyen herkes dinliyor.” dedi.
“Kadınları güçlendirecek bir yasa”
Kişinin doğumundan ölümüne kadar devletten yardım talep etmesinin bir hak olduğunu ve bir vatandaşın yoksulluğunu gidermesini devletten isteme hakkına sahip olduğunu söyleyen Ardal, “Aslında devlet vatandaşına gerekli olan imkanı sağlamak durumundadır ve zorundadır, devlet budur zaten, o yüzden arkamızda vardır. Biz öncelikle Sosyal Aile Destekleri Sigortası Kurumunu kuracağız. Bu kuruma başvuru yapan bütün aileler tek tek incelenecekler o ailenin maddi durumu, aile içerisindeki ihtiyaç durumları nedir, öğrencisi var mı, engellisi var mı, yaşlısı var mı hesaplanacak ve bu aileye gerekli olan ödenek ne ise her aile başına ayarlanacak. En az asgari ücret olmak şartıyla bunun en az iki katına kadar ailelerin ihtiyaçlarına göre ücretler ödenecek ve en güzeli de evdeki kadınlarımızın adına banka hesabı açılacak. Adlarına açılan banka hesabına para yatırılacak yani burada hak sahibi paraya sahip olan güçlü olacak olan evdeki birey öncelikle kadın olacak. Bu yasa kadınlarımızı güçlendirecek ve ben maddi olarak güçlenen bir kadının fiziksel şiddeti, psikolojik şiddeti ve ekonomik şiddeti yeneceğine, kadına şiddete de bir nebze engel olacağına inanıyorum böyle bir yasanın.” dedi.
“Bize huzur getirecek bir yasa”
Şu an uygulamada var olan hiçbir yardımın kesilmeyeceğinin altını çizen Ardal, “Evinde engelli, yaşlı bakım maaşı alanlar ve buna benzer devletten yardım alan vatandaşlarımızın sigorta primleri de devlet tarafından ödenecek. Yani evinizde bir hastanız varsa belki de çalışıp uzun yıllar sonra emekli olabilecekken uzun yıllar hasta baktığınız için emeklilik hakkınızı kaybetmiş olabilirsiniz. Bunu yaşayan bir sürü kadınımız var bildiğimiz. Bu durumda devlet size hasta bakım parası verirken bir de devletin kendi sigorta priminizi ödeyecek ve günü geldiğinde emekli olabileceksiniz. Bu şekilde baktığımızda bile bu yasa bize huzur getirecek bir yasadır.” dedi.
“Asla yatırımlara karşı değiliz”
İkizdere ilçesinde bulunan İşkencedere üzerinde yapılan taş ocağı ile ilgili de konuşan Ardal, “Ben zaten İkizdereliyim ama doğayı çok seven bir insanım. Dolayısıyla İkizdereli olduğum için değil aslında doğasever bir insan olduğum için çok emek sarf ettik, çok mücadele verdik. Şu anda aslında davayı kazanmamıza rağmen maalesef çalışmalar devam ediyor. Biz CHP olarak asla yapılan yatırımlara karşı değiliz. Yapılan yatırımların fizibitelerinin, alt yapılarının yapılarak, çevreye, doğaya, insana yapabileceği zarar hesaplanarak yatırımların yapılmasından yanayız. Biz o vadideki ekolojik dengede başka hiç bir yerde bulunmayacak bitki yapısının bozulmamasını istedik, biz buna karşıyız, biz bunun için direndik. Orada bir yaşam alanı vardı. Rize’de, çevre illerde mevcut olan taş ocakları varken neden böyle bir coğrafyayı yok ederiz, bunun altında ne var, ben taş çıkarmak olduğunu asla inanmıyorum yani bunun altında başka şeyler var. Orada bölgenin en büyük kestane balı yatırımı yapılıyordu, bitti. Arıcılık bitti. Sadece bir vatandaşımızın 250 tane ceviz ağacı kesildi. Sadece o bölge değil, çevre köyler de bu durumdan etkilenecektir. İleride tarım yapılamayacak duruma da gelineceğini düşünüyorum.” dedi.
“İkizdere’de başlayan yangının devam etmemesi için çalışıyoruz”
Kurdukları İkizdere Çevre Derneği ile çalışmalara devam ettiklerini de söyleyen Ardal, “İkizdere’de başlattığımız bir ateş bugün Çanakkale’de zeytin ağaçlarına yansıdı ve orada devam ediyor. İkizköy ile kardeş köy olduk, orada devam ediyor. Biz emsal olma yolunda hareket ettik ve sonuna kadar gideceğiz. İkizdere’de başlayan yangının devam etmemesi içinde çalışıyoruz ve diyoruz ki biz emsaliz, bizim yaptıklarımızı örnek alın. Çevresine, doğasına zarar verilmesini istemeyen özelikle yerel halkın örgütlenmesi gerekir. Çanakkale’deki zeytin ağaçları için de yerel halk kendisi örgütlenmeden bu işin sonu gelmez.” dedi.
“CHP İstanbul Sözleşmesini yaşatacak”
Son olarak İstanbul Sözleşmesine de değinen ve iktidarları döneminde bu sözleşmeyi yeniden hayata geçireceklerini söyleyen Ardal, “Kendilerinin kabul etiği bir sözleşmeye, kendileri aynı şekilde karşı çıktılar. İstanbul Sözleşmesi, fes edilmeden önce de var görünüp aslında hayata geçmemiş olan bir yasaydı. Biz tekrar hayata geçireceğiz ve yasayı tekrar kabul edeceğiz. CHP İstanbul Sözleşmesini yaşatacaktır.” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize Kadın Kolları Başkanı Nurdan Ardal, Tv53 Youtube Kanalında Gazeteci Turgay Ayhan’ın sunduğu “Bir Başka Konu” programına konuk oldu.
Programda soruları cevaplandıran Ardal, 1,5 yıl önce göreve geldiği günden itibaren sahaya çıktıklarını ve kadın kollarını örgütlemeye çalıştığını söyleyerek, “Siyaset tek başına yapılacak bir şey değil, örgüt işi, ekip işidir. Kadın kolları yönetimindeki arkadaşlarım ve ilçe kadın kolları başkanlarımızla çok güzel bir ekibiz. Arkadaşlığımız devam ederken saydığımız, sevdiğimiz her şeyimiz çok kararında devam ediyor.” dedi.
CHP tarafından hazırlanan ve iktidara geldiklerinde hayata geçirecekleri vaadinde bulunulan Aile Destekleri Sigortası ile ilgili konuşan Ardal, yasanın kadını baz alan bir yasa olduğunu söyleyerek “Aile Destekleri Sigortası 1952 yılında Dünya Çalışma Örgütü tarafından onaylanmış 9 maddelik bir yasa. Biz de 1971 yılında bu yasayı kabul etmişiz, onaylamışız ve 9 maddelik bu yasanın maalesef 8 maddesinin yürürlüğe koymuşken 1 maddesi olan Aile Destek Sigortasını hayata geçirememişiz. Ama biz CHP olarak kendi iktidarımızda yasayı yürürlüğe sokacağız ve yaşanır, görünür hale getireceğiz. Çünkü bu proje gerçek anlamda hükümet tarafından devlet projesi olarak hayata geçirilirse ülkeye sulh geleceğine, herkesin huzur bulacağına inanıyorum. Tüm ülkede olduğu gibi biz de Rize’de kapı kapı gezip projeyi anlatıyoruz ve çok güzel karşılanıyoruz. Bizi seven sevmeyen herkes dinliyor.” dedi.
“Kadınları güçlendirecek bir yasa”
Kişinin doğumundan ölümüne kadar devletten yardım talep etmesinin bir hak olduğunu ve bir vatandaşın yoksulluğunu gidermesini devletten isteme hakkına sahip olduğunu söyleyen Ardal, “Aslında devlet vatandaşına gerekli olan imkanı sağlamak durumundadır ve zorundadır, devlet budur zaten, o yüzden arkamızda vardır. Biz öncelikle Sosyal Aile Destekleri Sigortası Kurumunu kuracağız. Bu kuruma başvuru yapan bütün aileler tek tek incelenecekler o ailenin maddi durumu, aile içerisindeki ihtiyaç durumları nedir, öğrencisi var mı, engellisi var mı, yaşlısı var mı hesaplanacak ve bu aileye gerekli olan ödenek ne ise her aile başına ayarlanacak. En az asgari ücret olmak şartıyla bunun en az iki katına kadar ailelerin ihtiyaçlarına göre ücretler ödenecek ve en güzeli de evdeki kadınlarımızın adına banka hesabı açılacak. Adlarına açılan banka hesabına para yatırılacak yani burada hak sahibi paraya sahip olan güçlü olacak olan evdeki birey öncelikle kadın olacak. Bu yasa kadınlarımızı güçlendirecek ve ben maddi olarak güçlenen bir kadının fiziksel şiddeti, psikolojik şiddeti ve ekonomik şiddeti yeneceğine, kadına şiddete de bir nebze engel olacağına inanıyorum böyle bir yasanın.” dedi.
“Bize huzur getirecek bir yasa”
Şu an uygulamada var olan hiçbir yardımın kesilmeyeceğinin altını çizen Ardal, “Evinde engelli, yaşlı bakım maaşı alanlar ve buna benzer devletten yardım alan vatandaşlarımızın sigorta primleri de devlet tarafından ödenecek. Yani evinizde bir hastanız varsa belki de çalışıp uzun yıllar sonra emekli olabilecekken uzun yıllar hasta baktığınız için emeklilik hakkınızı kaybetmiş olabilirsiniz. Bunu yaşayan bir sürü kadınımız var bildiğimiz. Bu durumda devlet size hasta bakım parası verirken bir de devletin kendi sigorta priminizi ödeyecek ve günü geldiğinde emekli olabileceksiniz. Bu şekilde baktığımızda bile bu yasa bize huzur getirecek bir yasadır.” dedi.
“Asla yatırımlara karşı değiliz”
İkizdere ilçesinde bulunan İşkencedere üzerinde yapılan taş ocağı ile ilgili de konuşan Ardal, “Ben zaten İkizdereliyim ama doğayı çok seven bir insanım. Dolayısıyla İkizdereli olduğum için değil aslında doğasever bir insan olduğum için çok emek sarf ettik, çok mücadele verdik. Şu anda aslında davayı kazanmamıza rağmen maalesef çalışmalar devam ediyor. Biz CHP olarak asla yapılan yatırımlara karşı değiliz. Yapılan yatırımların fizibitelerinin, alt yapılarının yapılarak, çevreye, doğaya, insana yapabileceği zarar hesaplanarak yatırımların yapılmasından yanayız. Biz o vadideki ekolojik dengede başka hiç bir yerde bulunmayacak bitki yapısının bozulmamasını istedik, biz buna karşıyız, biz bunun için direndik. Orada bir yaşam alanı vardı. Rize’de, çevre illerde mevcut olan taş ocakları varken neden böyle bir coğrafyayı yok ederiz, bunun altında ne var, ben taş çıkarmak olduğunu asla inanmıyorum yani bunun altında başka şeyler var. Orada bölgenin en büyük kestane balı yatırımı yapılıyordu, bitti. Arıcılık bitti. Sadece bir vatandaşımızın 250 tane ceviz ağacı kesildi. Sadece o bölge değil, çevre köyler de bu durumdan etkilenecektir. İleride tarım yapılamayacak duruma da gelineceğini düşünüyorum.” dedi.
“İkizdere’de başlayan yangının devam etmemesi için çalışıyoruz”
Kurdukları İkizdere Çevre Derneği ile çalışmalara devam ettiklerini de söyleyen Ardal, “İkizdere’de başlattığımız bir ateş bugün Çanakkale’de zeytin ağaçlarına yansıdı ve orada devam ediyor. İkizköy ile kardeş köy olduk, orada devam ediyor. Biz emsal olma yolunda hareket ettik ve sonuna kadar gideceğiz. İkizdere’de başlayan yangının devam etmemesi içinde çalışıyoruz ve diyoruz ki biz emsaliz, bizim yaptıklarımızı örnek alın. Çevresine, doğasına zarar verilmesini istemeyen özelikle yerel halkın örgütlenmesi gerekir. Çanakkale’deki zeytin ağaçları için de yerel halk kendisi örgütlenmeden bu işin sonu gelmez.” dedi.
“CHP İstanbul Sözleşmesini yaşatacak”
Son olarak İstanbul Sözleşmesine de değinen ve iktidarları döneminde bu sözleşmeyi yeniden hayata geçireceklerini söyleyen Ardal, “Kendilerinin kabul etiği bir sözleşmeye, kendileri aynı şekilde karşı çıktılar. İstanbul Sözleşmesi, fes edilmeden önce de var görünüp aslında hayata geçmemiş olan bir yasaydı. Biz tekrar hayata geçireceğiz ve yasayı tekrar kabul edeceğiz. CHP İstanbul Sözleşmesini yaşatacaktır.” şeklinde konuştu.