Türk Eğitim-Sen sözleşmeli öğretmenlerle eylem yaptı

TAKİP ET

Türk Eğitim-Sen, eş ve sağlık özrü mağduru sözleşmeli öğretmenler ile birlikte yarıyıl tatilinde tayin hakkı verilmesi için eylem yaptı.

Ankara Ulus Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme; Rize’den, Edirne’den, Kars’tan, Adana’dan, Siirt’ten, Diyarbakır’dan kısacası kilometrelerce uzaktan Ankara’ya gelen ve ailelerinin parçalanmaması için mücadele eden sözleşmeli öğretmenlerin eşleri, çocukları, anne, babaları da katıldı.

Türk Eğitim-Sen Rize Şubesi’nin de katıldığı eyleme, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Salih Demir, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Diyanet Vakıf-Sen Başkanı Nuri Ünal, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Türk Eğitim-Sen Şubelerinin hazır bulunduğu eylemde, yüzlerce sözleşmeli öğretmen aynı talebi haykırdı: “Ailemizle birleşmek istiyoruz.”

Eylemde 6 yıl çakılı çalıştırılan sözleşmeli öğretmenler ayaklarına pranga taktı, siyah kutularda sağlık özrü mağdurlarını simgelemek amacıyla sağlık malzemeleri yer aldı, çocuklarına hasret kalan anne babalar onların oyuncaklarını, fotoğraflarını, kıyafetlerini yanlarında getirdi, eşini/işini kaybedenler için helva yaptırıldı. Ayrıca sözleşmeli ailelerin çocukları konuşma yaparak, Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’tan anne-babalarını birleştirmesini istedi. Aile cüzdanlarını, yüzüklerini gösteren sözleşmeli öğretmenler yaşadıkları zorlukları anlattı.

“Hamile Eşimden Ayrıyım”, “Ailemle Yaşamak İstiyorum”, Sınıf Tahtalarımız Ağlama duvarımız”, “Gitme Süper Kahraman çocukluğuma Şahit Ol”, “Gece Çocuğumun Hayaliyle Değil Kokusuyla Uyumak İstiyorum”, “Kırmızı Çizgimiz Ailemiz”, “Aile Birliği Tüm Dinlerde Kutsaldır”, “Aile Birliği Olmadan Mutlu Çocuklar Güçlü Türkiye Olmaz” şeklinde pankartların taşındığı eylemde, “İş Hanya’da Eş Konya’da”, “Anneler Hasret, Çocuklar Öksüz”, “Kadro Gelecek, Kölelik Bitecek”, “ Sözleşmeli Köleliğe Hayır” sloganları da atıldı.

Eylemde konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sözleşmeli öğretmenlerin ailelerinden ayrı ve çocuklarına hasret bir şekilde mesleklerini icra ettiklerini belirterek, “Sözleşmeli öğretmenliğin iptal edilmesi için yargıya başvurduk. Yargının sözleşmeli öğretmenlik ile ilgili vereceği kararı umutla bekliyoruz. Tabi yargıdan karar çıkana kadar da Bakanlığın yaşanan acil sorunlara çözüm getirmesini, eş ve sağlık özrü mağdurlarının tamamına bu yarıyıl tatilinde tayin hakkı vermesini talep ediyoruz” dedi.

Çakılı çalıştırma yönteminin Anayasa’ya da aykırı olduğunu belirten Geylan, “Şimdi Devletimizi yönetenlere soruyorum: Siz Anayasa’dan daha mı üstünsünüz? Bu yapılan Anayasa’yı çiğnemek değilse nedir? Boşanmaların arttığı günümüzde öğretmenlerin ailelerine sıkı sıkıya sahip çıkması, eşlerin sorumlulukları birlikte paylaşması, “İyi günde, kötü günde” sözünün gereğinin yerine getirilmesi en temel insan hakkı değil midir?” diye sordu.

Öğretmenler odasına girdiğimizde öğretmenlerimizin kadrolu, sözleşmeli, ücretli olmak üzere farklı öğretmen istihdam modeli ile bölük pörçük edildiğini gördüklerini bildiren Geylan, “biz Türk Eğitim Sen olarak, ne 4+2, ne 3+1 ne dubleks ne de tripleks başka hiçbir denklemi kabul etmiyoruz. Talebimiz çok açık ve nettir: Sözleşmeli öğretmenlik tamamen kaldırılmalı, tüm öğretmenler KPSS puan üstünlüğüne göre sadece kadrolu olarak atanmalıdır” dedi.

Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye Kamu-Sen’imizin Genel Başkanı, Sendikalarımızın kıymetli Genel Başkan ve Yönetim kurulu üyeleri, basınımızın değerli temsilcileri ve Ankara’nın bu soğuğunda, ayazında, kışında İzmir’den, Erzurum’dan, Edirne’den, Diyarbakır’dan, Samsun’dan kısacası Türkiye’nin dört bir yanından gelen sözleşmeli meslektaşlarımız, sefalar getirdiniz. Görüyorum ki; kiminizin yanında çocuğu, kiminizin yanında eşi, kiminizin yanında da ana babası var. Kiminiz kundaktaki bebeğini bırakarak, kiminiz de karnındaki bebeği ile kilometrelerce yol kat ederek bugün buradan ses vermeye geldi.

Size hoş geldiniz diyemiyorum. Çünkü hoşluklar içinde olmadığınızı, uzun süredir türlü sıkıntılarla boğuştuğunuzu çok iyi biliyorum.

Sözleşmeli öğretmenlerimiz ve onların kıymetli aileleri, öyle büyük bir fedakarlıklar yapıyorsunuz ki. Öncelikle, sizleri yürekten kutluyorum. Bir evladın annesinden, babasından ayrı büyümesi, anne şefkatine, baba sıcaklığına ihtiyaç duyarken tüm bunların elinden alınması, bir öğretmenin, başka ana kuzularına analık babalık yaparken, kendi çocuklarına uzak kalması kolay değil. Altı yıl çakılı çalışan bir öğretmenin eşinden kopuk yaşaması, ailesinden ayrı bir hayat sürmesi, sevincini, üzüntüsünü onlarla paylaşamaması, sadece telefonda hasret gideriyor olması hiç kolay değil. Bizim tek derdimiz üzüm yemek, bağcıyla kavga etmek gibi bir takıntımız asla yok. Dolayısıyla şu anda yaşadığınız sorunları yüksek perdeden dile getirmek, sesinize kulak verilmesini istemek için buradayız. Türk Eğitim Sen olarak, her zaman olduğu gibi bugün de yanınızdayız, en büyük destekçiniziz”