Rize Gezilecek Yerler

TAKİP ET

Rize ülkemizin Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan Rize özellikle yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerce en çok tercih edilen şehirlerimizden biridir.

Rize’ye gittiğinizde sizi o kadar mükemmel bir doğa karşılar ki gezmek fikri aklınıza sonradan gelir.O hep resimlerde gördüğünüz yemyeşil manzaraların aslında gerçek olduğunu anlarsınız bir anda. Çünkü Rize Türkiye’nin en çok yağış alan şehri olma özelliğine sahip. Bu yüzden de bitki örtüsünün, yeşilliğinin ucu bucağı yoktur.

Şehrin %48’e yakın bir kısmı ormanlık alanlarla kaplıdır. Bu oranla Türkiye ormanlarının %25’ine sahiptir. Özellikle kamp ve çadır tatilini sevenler için tam aranılan mekânlar sunuyor Rize’nin güzel tabiatı.Özellikle yeşilin bin bir tonunu görebileceğiniz yaylalarında kamp yapmaya elverişli birçok yer bulmanız ya da tesislerden faydalanmanız mümkün. Kışlarının ılıman geçmesi de çadır severler için ikinci bir avantaj oluyor tabi. Kamp yapmayı tercih etmeyen ziyaretçiler içinse birçok seçenek mevcut.

Huzur tatili yapmak isteyenler için Rize en uygun adreslerden biridir. Bu aradakendinizi doğanın büyüsüne kaptırıp Rize’nin ünlü mutfağından denemeyi ihmal etmeyin. İnsanlarının sıcakkanlılığı ve çayının lezzeti sizi zaten kendisine hayran bırakacaktır. İşte şimdi sizlerle Rize gezilecek yerler makalesinden ilham almakla birlikte üstüne koyduğumuz gezilecek yerlerini anlatıyoruz.

Rize Müzesi

Rize’nin doğasından önce şöyle bir tarihine bakalım diyenler için ilk durak Rize Müzesi olmalı. Bu çok da yerinde bir tercih olur doğrusu. Bu müzede şehrin geçmiş yaşamını anlatan oldukça zengin miktarda arkeolojik eserle hafızalarınızı tazelemeniz mümkün olacaktır. Bir diğer adıyla Rize Etnografya Müzesi’nde neler mi var? 70’in üzerinde arkeolojik kazılarda bulunan eser, 600 civarında sikke, 1000’den fazla etnografi eseri ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca el yazması bazı eserler de müzede sergilenen görsel tarih şölenine dâhil.

Kısacası Rize tarihiyle dopdolu bir müze. 1998 yılında ziyarete açılan Rize Müze’si, şehirde Sarı Ev veya Tuzcuoğlu Konağı isimleriyle de bilinmektedir. Rize’nin Piriçelebi Mahallesi’nde bulunmaktadır ve 19. Yüzyılda inşa edilmiştir. Bu nedenle döneminin sivil mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Daha sonra 27.06.1998 tarihinde müze olarak düzenlenerek ziyarete açılmıştır. Müzenin en bilinen özelliklerinden biri yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve tekniklerinin kullanılmasıdır. Bazı bölümlerinde ahşap süslemeler vardır. Bodrum katı müze eserlerinin sergilendiği teşhir salonu olarak kullanılmaktadır. Bu salonda 17-18. Yüzyıla ait barok tarzı mobilyalar ile vitrin yer almaktadır. Birinci katı ise günümüzde idari kat olarak düzenlenmiştir. Rize Müzesi bugün kent müzesi durumundadır.

Fırtına Deresi

Rize’ye gidilir de rafting yapmadan olur mu diyen doğa sporları ve adrenalin tutkunları için gezinin olmazsa olmazı Fırtına Deresi’dir. İnsanın kolay kolay unutamayacağı bir deneyimdir Rize’nin bu hırçınlığıyla meşhur deresinde rafting yapmak. Ülkemizin birçok şehrinde rafting yapma imkanı var tabi fakat bu konudaki en iyi yer Karadeniz’in göz bebeği Fırtına Deresi’dir. Sakın ola böyle bir fırsatı kaçırmayın. Tabi bunun için gittiğiniz sezon rafting için uygun olmalıdır. Ama rafting yapmasanız bile Fırtına Deresi izlenmesi ve yüzülmesi oldukça keyifli bir doğal güzelliktir.

Konumu itibariyle ormanların arasına uzanmaktadır ve bu manzaranın güzelliğine ayrı bir tat katmaktadır. Doğa da sakin bir yürüyüş yapmak isterseniz ya da bitkileri gözlemlemek isterseniz Fırtına Deresi’ne mutlaka gelmelisiniz. Yerel halk tarafından Büyük Dere olarak da adlandırılan derenin üzerinde Mikron Köprüsü, Şenyuva Köprüsü, Çağlayan Köprüsü ve Köprüköy Köprüsü başta olmak üzere en az 100 yıllık birçok tarihi köprü bulunmaktadır. İşte bu köprüler size 57 kilometre uzunluğundaki Fırtına Deresi’nibaştanbaşa izleme ve bol bol fotoğraf çekme fırsatı vermektedir.Başlangıç noktası Ayder Yaylası’dır. Ayder Yaylası ise Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine yalnızca 19 km’dir. Yani ulaşım oldukça kolay ve kısa sürede sağlanabilmektedir.

Ayder Yaylası

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine 19 kilometre, şehir merkezine ise 69 kilometre uzaklıktadır. Ayder Yaylası için şehrin hatta Türkiye’nin en güzel yaylası denilmektedir. Böyle adlandırılmasının sebepleri yaylanın sahip olduğu bol oksijenli hava, çok çeşitli bitki örtüsü ve muhteşem doğasıdır.İşte bu çok çeşitli bitki örtüsünü oluşturan çiçeklerden elde edilen bal da Ayder Balı olarak ün salmıştır. Deniz seviyesinden 1300 metre yüksekliktedir. Bu doğa harikası yaylanın ününün bir diğer nedeni ise Türkiye’nin en eski kaplıcalarına sahip olmasıdır. Bu kaplıcalardaki şifalı suların sindirim sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemi, cilt hastalıklarınave romatizmal hastalıklara iyi geldiği söylenmektedir. 1987 yılı öncesi turizm merkezi ilan edilen Ayder Yaylası, 1994 yılında Bakanlar Kurulu tarafından Milli Park olarak kabul edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Doğu Karadeniz’in en fazla ziyaret edilen yaylası olma özelliğine de sahiptir ve Rize’nin incisi tanımını sonuna kadar hak etmektedir.

Ayder Yaylasını ziyaret ederseniz tercihinize göre dilerseniz bir otelde, dilerseniz de 3-4 katlı köy evlerinde konaklayıp köy hayatını yaşamaimkânınız var. Burada hamsi buğulama, hamsi köfte ya da muhlama yiyebilirsiniz. Yılın her mevsiminde Ayder Yaylası’nın farklı bir güzelliğe sahip olduğunu hatırlatmak da fayda var.