Nereye kadar?
İlahi adalet nasıl er ya da geç tecelli eder, futbolun da adaleti bazen farklı zamanlarda, farklı şekillerde tecelli edebiliyor.
Geçen sezon kötü oynadığımız maçlarda attığımız son dakika golleriyle iyi puanlar toplamıştık, bu sezonsa özellikle son 5 maçta iyi bir performans ortaya koysak da son dakika yenilen gollerle puan kayıpları yaşıyoruz.
"Gelişmeye devam eden" Çaykur Rizespor'da futbolcular bireysel bazlı hatalarla can yaksa da, genel itibariyle 90 dakika mücadele ederek puan vermemeye ve puan kazanmaya çalışan görüntüleriyle ümit veriyor.
Ancak puan vermemeye çalıştıkça da mutlaka bir yerde aksilik oluyor. Tıpkı Beşiktaş maçında olduğu gibi, Adanaspor maçında olduğu gibi ve son olarak da Medipol Başakşehir maçında olduğu gibi...
3 puan almamız işten bile değilken, son dakikalarda bir puanı da koruyamadık. Ev sahibi ekip bu sezon ilk kez bu denli düşük bir performans sergileyip, bize de çok fırsatlar tanıdı. Ancak bu kez de "atamayana atarlar" kuralının yanına hakem faktörü de etki ederek maç ev sahibi ekibin lehine sonuçlandı.
Takımın "genç" oluşunu bir yana koyduk, "gelişmeye" devam ettiklerini de anladık ancak nereye kadar böyle gidecek bunu çözemiyoruz. Takımın dinamosu Kwueke de bu maçta adeta yoklara oynadı.
Devre arasına kadar zorlu maçlar bizi bekliyor. Her maçta aynı sonla karşılaştıkça puan tablosunda yukarılar bizim için hayal olur. Önceki sezonlarda yaşanan sıkıntıların ötesine geçemeyiz.
Artık maç sonu yapılan açıklamaları da çok ciddiye almamaya başladım. Tamam iyi olmaya çalışıyoruz ama hep aynı sonuçları yaşıyorsak demek ki başka yerlerde hataları aramak gerekiyor.
Herkesin şapkasını önüne alıp iyi düşünmesi gerekiyor, nerelerde hata yaptıklarına dair. Tamam malzeme eksik onu anladık ama takım ruhu görüntüsü de yok.
"Lig uzun bir maraton" derken 11 haftayı geride bıraktık. Devre arasına kadar zor maçlar bizleri bekliyor. Puan kaybı yaşadıkça, devre arası yapılacak takviyelerle ikinci devre ancak lige tutunmaya çalışırız.
Dilerim hislerinde yanılan yine sadece bizler oluruz.