Memur ve Emekli, 2018 yılını % 6,7 zararla kapattı

TAKİP ET

2019 yılı maaş artışları ve 2018 yılının ikinci yarısında ortaya çıkan enflasyon farkına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu, 'Her ne kadar kasım ve aralık enflasyonu eksi çıkmış olsa da enflasyondaki bu düzeltme memur maaşlarının erimesini durduramamıştır.' dedi.

Bu ay itibarı ile memur ve emeklilere %6,7 enflasyon farkı verilecek olsa da enflasyon farkının sıfır zam anlamına geldiğini hatırlatan Köseoğlu, enflasyon farkının 6’şar aylık hesaplanmasından dolayı da memurların zararda olduğunu ifade etti.

Geçtiğimiz yıl ocak ayında memur maaşlarına %4, temmuz ayında ise enflasyon farkı ile birlikte %8,65 zam yapıldığını hatırlatan Murat Köseoğlu, “Memur maaşları 2018 yılında toplamda %13 oranında arttı ama enflasyon %20,3 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla 2018 yılı memur ve emeklilerin hanesine zarar olarak yazıldı. 2019 yılının ilk altı ayı için ise yalnızca %4’lük bir artış öngörüldü. Halbuki, 2019 yılı enflasyon hedefinin %5’ten %15,9’a çıkarılması, asgari ücrete yapılan %26,02’lik zam, 2019 yılında yeniden değerleme oranlarının %23,73 olarak belirlenmesi, motorlu taşıt vergilerinin %15,9 oranında artırılması 2019 yılında memur maaşlarına yapılması gereken artışların alt limitini de ortaya koymaktadır. Yapılacak %4’lük artış ne ekonomik gerçeklerle ne de toplumsal gerçeklerle örtüşmeyecek boyuttadır." dedi.

2017 yılında imzalanan toplu sözleşmenin, memur ve emeklinin idam fermanı olduğunu savunan Köseoğlu, "Nasıl ki, enflasyon hedefi güncellendi, nasıl ki bütün kurumlara yeni enflasyon hedefine uygun bir bütçe yapıldı, memur maaş zamları da güncellenebilirdi. Biz aylardır kamu görevlilerine ve emeklilere ek zam yapılarak zararlarının telafi edilmesini ve 2019 yılına ilişkin maaş artışlarının yeni enflasyon hedefi gözetilerek üstüne büyüme ve refah payı da eklenerek güncellenmesini talep ediyoruz." dedi. 

1603 liralık asgari ücrete 417 lira artış yapılan bir ortamda, 3 bin 419 lira olan ortalama nir memur maaşına 137 lira zam yapılmasının vicdana sığmayacağını dile getiren Köseoğlu, "Elbette bu zam, asgari ücretlilerimizin hakkıdır hatta yeterli de değildir ancak bir tarafta %26 zam alan bir çalışan kesimi varken diğer tarafta %4’e mahkûm edilen bir kesimin varlığı toplum vicdanını sızlatacaktır.  2019 yılı için kriter bellidir. Mutlak surette memur maaş zamları gözden geçirilmeli ve güncellenerek zararlar telafi edilmelidir. Özet olarak, temmuz-Aralık 2018 döneminde gerçekleşen enflasyon ise %10,2 olarak hesaplandı. Böylece 2018 yılının ikinci altı aylık dönemi için %3,5 maaş zammı alan kamu görevlilerinin maaşlarının son altı ayda %6,7 oranında eridiği görüldü. Başka bir ifadeyle memur ve emekliler 2018 yılını %6,7 zararla kapattı.

Şimdi ise ocak ayında bu erimenin telafisi için memur maaşlarına %6,7 enflasyon farkı verilecek ve üstüne de %4 oranında 2019 yılının ilk yarısına ilişkin maaş artışı yapılacak. Enflasyon farkı ve maaş zammı ile birlikte memur maaşlarına toplamda %10,7 artış sağlanmış olacak. Hal böyle olunca memurlar ve emekliler geçtiğimiz yılı her şart altında zararda kapatmış, 2019 yılı başında da aldığı enflasyon farkı ile maaş zamları ancak bir önceki yılın enflasyonu ile aynı seviyeye gelmiş olacak." dedi.
 
Köseoğlu açıklamasını şöyle tamamladı: "Enflasyon farkı ve 2019 yılının ilk yarısına ilişkin %4’lük maaş zammıyla birlikte en düşük dereceli memur maaşı 275,08 lira artarak 2 bin 570,83 liradan 2 bin 845,91 liraya çıkacak. Ortalama memur maaşı ise 365,87 lira artacak. Aralık 2018 itibarı ile 3 bin 419,32 lira olan ortalama memur maaşı yapılacak bu artışla 3 bin 785,19 liraya yükselecek.”