Karadeniz'de orman yangını, hem de kış günü!

TAKİP ET

Önceki gece saat 23

Önceki gece saat 23.00 sıralarında 7 farklı noktadan kıvılcım verdiği söylenen yangın, rüzgârın da etkisiyle kısa sürede genişledi. Sürmene ve Of Belediyeleri ile Trabzon, Rize ve Giresun'dan gelen ekiplerinde müdahalesiyle sabaha karşı kontrol altına alınabilen yangının boyutları günün ilk ışıkları ile ortaya çıktı. Yeşil örtünün simsiyah hale geldiği yaklaşık 20 -25 hektarlık alanda ağırlıklı maki türünde bitki örtüsü ile çok sayıda sarıçam yanarak maalesef zarar gördü.

Sayın yetkililer yangında can kaybı yok diyedursun sadece orada yaşayanların değil, karanın denizle buluştuğu noktada, eşsiz ladin-çamlar arasında Karadeniz Sahil yolunu kullanan herkesin canı yandı, çamlarla beraber.

Kimileri yangının nedenini, bölgenin alkol bağımlılarının mekanı haline gelmiş olmasına, piknikçilerin yaktığı mangal ateşinden çıktığına bağlasa da, Trabzon yerel medyası ve sosyal medyada çeşitli ve düşündürücü iddialar dillendiriliyor.

Heyelan de, başka bir afet de ne dersen de aklım alırda, ülkede hemen hiç orman yangının olmadığı bir yerde, bu yangının bir doğal afet olduğuna benimde inanasım gelmiyor. Hem de bir kış günü.

10 yılı geçmiştir. O yılda İstanbul’dan bir aile memlekete konuğum olmuştu. Sümela’ya gittiğimiz günün gecesini aşağıda tesislerin olduğu yerde ki orman işletmesine ait çamların içindeki dağ evinde geçirdik. Haliyle ilgililerle sohbet olanağımız oldu ve ilginin orman içinde piknik noktalarını gösterdiğinde şaşkınlığımıza verdiği yanıt, dün gibi kulaklarımda. “Beyim, bu çamların arasında piknik – mangal yapmanın hiçbir sakıncası yok, yakmak isteseniz de tutuşturamazsınız.”

Ama tutuşmuş. Birkaç yıl önce Fenerbahçe otobüsünün Rize deplasmanından dönüşünde tarandığı noktada, güzelim Çamburnu’nda nasıl tutuşmuşsa…

Kendisi de Sürmeneli olan TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Cemalettin Küçük, herkesin aksine kışın nem olmadığı için yangın olabilir dese de tabiat parkının yanmasına, hem de kendiliğinden yandı beyanlarına dedim ya benimde pek inanasım yok.

Daha ötesini de düşünmek istemiyorum ama Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun, kül olan 20 hektarlık orman alanının yapılaşmaya açılmayacağı yönünde açıklamasına karşılık sosyal medyada Bodrum’da dokuz yıl önceki yangın sonrası otellerle donatılan Güvercinlik Koyu’nun anımsatılmasını da görmemezlikten gelemiyorum.

Ayrıca Bakan Eroğlu, Twitter hesabından "Hükümetimiz döneminde yanan bir metrekare orman alanı dahi başka bir maksatla tahsis edilmemiştir ve aynı yıl ağaçlandırılmıştır” dese de, uzmanların çok yavaş büyüyen bir tür olan sarıçamın 250 yılda ancak yangın öncesi konumuna dönebileceğini dile getirmesi de, durumun vahametini göstermektedir. Üstelik biliyoruz ki, yanan orman alanına yangın söndürüldükten kısa süre sonra müdahale edilmez, aksine alttaki flora faunaya doğanın kendi kendisini yenilemesi için zaman bırakılması gerekir.

Sürmeneli, Trabzonlu, Karadenizli doğa dostları herhalde Sayın Bakanı doğrularcasına konunun da takipçisi olacaktır.

Ümit ediyorum.

(*) Türkiye'de deniz seviyesine inen 2 sarıçam – ladin alanı var. Biri, 120 Ha alana sahip Arhavi Çamburnu Tabiatı Koruma Alanı, diğeri de son yıllarda tabiat parkı statüsüne alınmasına rağmen yılda 10-15 bin kişinin mesire alanı olarak da kullandığı Sürmene Çamburnu’nda ki (5 Ha) ki alan.