Kalkınma Bakanlığı bütçesinde Rize konuşuldu

TAKİP ET

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Mehmet Bekaroğlu, 2018 yılı bütçe görüşmeleri çerçevesinde Kalkınma Bakanlığı bütçesinde DOKAP'ın ödeneklerini ve Yeşil Yol ile ilgili sorunları gündeme getirdi.

DOKAP'ın kendisine ayrılan ödeneği harcamadığını belirten Bekaroğlu, DOKAP ile ilgili Sayıştay 2016 Denetim Raporunda da işaret edilen, eylem planında yer alan projelerle ilgili dahi hiçbir yol alamayan DOKAP yöneticileri hakkında işlem yapılacak mı diye sordu.

Bekaroğlu ayrıca Sayıştay 2016 raporunda belirtilen, Yeşil Yol kapsamında yol imalatlarında ÇED raporu alınması gerekli bulgusuna dikkat çekerek, yol yapımının çevreye ciddi zarar verdiğini dile getirdi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Sayın Başkanım, Doğu Karadeniz Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığıyla (DOKAP) ilgili geçen yıl burada konuşmuştuk. Özellikle de Sayıştay’ın kurumla ilgili tespitlerinden hareketle sorular sormuştuk.Daha sonra ben bunları yazılı soru hâline getirip, Sayın Bakan’a ilettim ama bu seneki Sayıştay raporunda görüyoruz ki aynı problemler devam ediyor.

Nedir aynı problemler? Bir defa, “Verilerin temininde güçlük nedeniyle izleme ve değerlendirme problemli.” diyor. “DOKAP Eylem Planı e -İzleme Sistemi Projesi hazırlanması öngörüldüğü hâlde yapılmadığı; 2016 yılında konulan ödeneğin kullanılmadığı; Eylem Planı kapsamında yapılan yatırımların incelenerek gereken önlemlerin zamanında alınamaması, projelerden beklenen sonuçların gerçekleşmesini güçleştirdiği; DOKAP Eylem Planı’nda (2014-2018) bulunan projelerin büyük bir kısmının öngörüldüğü yıllarda gerçekleştirilmediği” şeklinde tespitleri var.

Bu tespitler devam ediyor: “Yapılan denetimlerde, Eylem Planı’nda yer alan ve 2016 yılında tamamlanması gereken bir kısım projelerin hiç gerçekleşmediği, 2016 ve takip eden yıllarda gerçekleştirilmesi planlanan projelerden 2016 yılına ilişkin kısımlarında hiçbir ilerleme sağlanmadığı” belirtiliyor.

DOKAP’ın sorumluluğundaki herhangi bir çalışma yapılmayan projeler de sayılıyor. Turizm sektörü için nitelikli iş gücü kapasitesi oluşturması projesi, turizm gelişme potansiyeline yönelik çalışmalar, nehir havzalarında sel ve taşkın… Böyle devam ediyor.

Bir de DOKAP’a ayrılan bütçenin tamamen kullanılmadığı, verilen kadroların amacına uygun kullanılmadığı, bunun yerine değişik yöntemlerle geçici çalışanların istihdam edildiği yönünde tespitleri var.

Ve en önemli tespit: Yeşil Yol. Sayıştay 2016 raporunda deniliyor ki: “Yeşil Yol kapsamında yapılan yol imalatlarında ÇED raporlarının düzenlenmediği tespit edilmiştir.”

Değerli arkadaşlar, bu Yeşil Yol, gerçekten ciddi bir problem. 2.600 kilometre Samsun’dan giriyor Batum’da bitiriyor ve bu yol, dağı taşı delerek gidiyor. Böyle bir yola bölgenin ihtiyacı yok.

Değerli arkadaşlarım, Doğu Karadeniz yaylalarının tamamının zaten ilçelere bağlantısı var. Bu yolun yerine ilçe ile yayla bağlantıları yollarının ıslah edilmesi çok daha uygun değil mi? Bu yolla hadi turist geldi, bu gelen turiste kime, ne bırakacak? Yani köylere mi bırakacak, ilçelere inmeden kime ne bırakacak, kimin için bu yapılıyor? Dolayısıyla bölgedeki insanlar, özellikle çevreciler, bunun turizmle bir ilgisi yok mu acaba, bu başka amaçlı mı, madenlerle ilgili midir, HES’ler arkadan mı dolanacak gibi, dünya kadar soru soruyorlar.

AKP’li arkadaşlarımız, “Bizi DOKAP’a aldınız, Bayburt’tan böyle şikâyet geldi. Dolayısıyla bizim daha çok Doğu Anadolu’yla ilgili, sulamayla ilgili ihtiyaçlarımız var” diyor ama DOKAP’ın raporunda bakıyorum, hiç merak etmesinler, gerçekten Bayburt’ta daha fazla çalışmışlar, Rize’ye herhangi bir çalışma görünmüyor!

Ben de inanıyorum ki; Doğu Karadeniz Bölgesi’nin gelişmesindeS turizmin önemli bir yeri var ama bu, gelişigüzel, çalışmalarla mümkün değil. Bölgedeki insanlarla, sivil topum örgütleriyle görüşülmeden, oturup Doğu Karadeniz’in turizm projesi nasıl olacak, turizmle ilgili engeller nedir, sıkıntılar nedir, imkânlar nedir, bu konuyla ilgili ciddi bir çalışma, hazırlık yapılmadan alınacak bir yol yoktur.

Sayın Bakan, DOKAP yöneticileriyle ilgili Sayıştay’ın raporu dikkate alınarak herhangi bir işlem yapacak mısınız? Yani orada oturacaklar mı, yoksa devlet dünya kadar para ayırıyor, bütçeden para veriyoruz, bunun gereğini yapacaklar mı? Bu konuyla ilgili sizden bir cevap bekliyorum. Teşekkür ederim.

Sorular ve Bakan’ın yanıtı

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) –

1. DOKAP Eylem planlarında Tarım Bakanlığı ile organik gübre konusunda çalışma yapılacağı söyleniyor, bunun destekleneceği söyleniyor. Böyle bir çalışma yapıldı mı? Gerçekten Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bugünlerde en çok tartışılan konu çayda organik gübre, “Verim yarı yarıya azalacak.” diyorlar.

2. DOKAP Sayıştay raporunda, DOKAP’ın ortaya koymuş oldukları projelerin, çalışmaların büyük bir kısmının gerçekleşmediği yazılmış. Buna cevap olarak “Bir kısmını yaptık, diğerini de yapıyoruz.” diyor. Bu konularla ilgili ben de Sayın Bakan’a geçen sene çok somut sorular sormuştum ama verilen cevapta, DOKAP’ın kitaplarından birisinin bir sayfası açılmış, orada ne yazıyorsa gelmiş; bizim sorduğumuz sorularla ilgisi olmayan şeyler. Niye böyle şeyler oluyor Sayın Bakanım? İmzaladığınız yazıyı size bürokrat gönderiyor, niye sorduğumuz sorulara net bir şekilde cevap vermiyorsunuz?

3. Yeşil Yol’la ilgili olarak, şimdi Yeşil Yol yapılıyor, dağlardan, yaylalardan, Samsun’dan Batum’a kadar gidecek bir yol yapılıyor. Yol çalışmaları ciddi bir şekilde çevre tahrip edilerek yapılıyor. Turizm için yapıldığı söyleniyor. Peki, DOKAP’ın ya da Bakanlığınızın bu yol bittikten sonra, beş sene, on sene sonra turizme ve bölgeye ne getirecek, ne götürecek, bununla ilgili yapılan bir projeksiyonu, bir çalışması, bir etki değerlendirmesi var mı?

4. Yine, Yeşil Yol’la ilgili Sayıştay raporunda belirtiliyor, konuşmamda da ifade ettim, ÇED raporu alınmamış, bunu soruyor Sayıştay raporunda. Bunu gerekçeleriyle, yönetmelikleri de kanunu da açık açık sayarak söylüyor. “Bunların alınması gerekirdi.” diyor. Kurum olarak idarenin verdiği cevapta yuvarlak bir şeyle “Yani, aslında alınması gerekirdi de gerekmezdi de…” gibi bir şey. Böyle bir şey olabilir mi Sayın Bakanım? Bu kadar büyük, insanların buna karşı ayakta olduğu, tedirgin olduğu, mahkemelerin devam ettiği, dünyada tartışılan bir konu… O dağlar, o yollar sadece bölgeyle ilgili falan değil, dünyayla ilgili; çevresiyle, projesiyle, bitki varlığıyla, hayvan varlığıyla dünya mirası bir bölge. Bu bölgede bir çalışma yapılıyor ve ÇED alınmıyor. “Alınması da gerekirdi de gerekmezdi de…” diye bir cevap veriyor. Sayın Bakanım, böyle bir ciddiyetsizliği sorgulamayacak mısınız yani? Buna herkesi tatmin edecek bir cevap vermeyecek misiniz? Teşekkür ederim

KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) – Sayıştay’ın raporlarına yönelik şunu ifade edeyim: Özellikle Sayıştay Başkanlığının ajanslara yönelik yapmış oldukları eleştirileri okudum, bazı bölge kalkınma idarelerine yönelik yapmış oldukları eleştirileri de okudum. Özellikle ajansların performansını artırıcı, ajansların daha da önünü açıcı ciddi önerileri var; saygı duyuyorum ve teşekkür ediyorum. Ancak şunu da ifade etmeliyim: Hemen düzeltilebilecek, çok basit, arızi, işte, şu fasılda değilmiş de şu fasla yazılmış. Bunlar zaten on gün içerisinde, on beş gün içerisinde düzeltilmiş olan şeyler. Şimdi, 34 tedbir söylenmiş, bunun 24’ünü hemen yapmış kurumlar. Şimdi, bunları Sayıştay’ın yazmasına gerek yok, bunlara gerek yok. Ha, Sayıştay’ın ne yapması gerekiyor? Sayıştay’ın yapması gereken şey, işte, ajansın önünü açabilecek, ajansın gelişmesine, o yörenin kalkınmasına engel teşkil edebilecek hususlar varsa bunları ortaya koymak, ajansın performansını artırıcı neler olması gerektiğini ortaya koymak. Bu yönde de gerçekten ciddi ve güzel önerileri var, teşekkür ediyorum kendilerine ve takdir de ediyorum ama burada böyle çok arızi şeyler var, işte, şu fasılda yer almamış, bu fasılda… Uyaracaksınız, düzeltecekler; düzeltmezlerse bir sonraki yıl yazarsınız bunları.

Harcamalara yönelik yine dile getirilen, Sayın Kuşoğlu’nun dile getirdiği, yine birkaç Komisyon üyemizin dile getirdiği hususlar var, özellikle bölge kalkınma idarelerinin harcamaları yönünde. Şöyle bir problem yaşıyoruz: Tabii, bölge kalkınma idareleri parayı aktarırken hak ediş usulüne göre yapıyor yani hak ediş gelmeden o parayı aktaramıyor. Bundan kaynaklanan bir sıkıntı yaşanıyor ve yılın genellikle son aylarında yoğun bir şekilde hak edişler geldiği için… Mesela, bana verdikleri en son rakam aşağı yukarı yüzde 60, 70 mertebesinde, o bahsettiğiniz rakamlar, her birine teker teker girmek istemiyorum. Ama arkadaşların bana verdikleri söz “Yılsonuna kadar biz harcayacağız.” şeklinde. Geçen yıl, biliyorsunuz, özellikle de uyarmıştım ben arkadaşları. Kısaca, bölge kalkınma idarelerine yönelik de açıkçası düşüncem bu şekilde.

Yatırım ödeneklerine değinecek olursak, GAP illerimizin, Güneydoğu Anadolu illerimizin aşağı yukarı yüzde 6 civarındaymış kamu yatırımlarından aldığı pay, bugün yüzde 10,5’a çıktı. KOP illerinin payı 3,3 civarındaymış, bugün 6,3’e yükselmiş. DAP illeri 7 civarındaymış; 8,4’e yükselmiş. DOKAP illeri 5 civarındaymış; 5,7’ye yükselmiş. Dolayısıyla bu bölgelere baktığımızda, gerçekten, bölgelerin, özellikle nispeten, göreceli olarak daha geri konumda olan bölgelerin iyiye doğru gittiğini görüyoruz. Peki, bu yeterli mi? Hayır, yeterli değil. Bu konuda da biz tüm çabayı gösteriyoruz.