Güneysu'da yasalara aykırı ÇED Bilgilendirme Toplantısı
Rize'nin Güneysu İlçesine bağlı Başköy Köyünde yapılması planlanan taş ocağı ve kırma eleme fabrikasıyla ilgili yapılacak ÇED bilgilendirme toplantısının yasalara aykırı olduğu belirtildi.
Güneysu ilçesine bağlı Başköy Köyü Taşlıdere mevkiinde Uğursun Enerji Ürt. San. Ve Tic. A.Ş tarafından 01 Aralık 2020 Salı günü, saat 10.00’da taş ocağı ve kırma eleme fabrikası ile ilgili ÇED bilgilendirme toplantısı yapılacağı duyuruldu.
Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği tarafından yapılan yazılı açıklamada, yapılması planlanan taş ocağı inşaat alanının, bilgilendirme toplantısının yapılacağı Güneysu merkeze yaklaşık 20 km uzaklıkta bulunduğu belirtilerek ÇED bilgilendirme yönetmeliğinin "Halkı bilgilendirme toplantısı projeye en yakın yerleşim yerinde ve projeden en çok etkilenecek olan halkı bilgilendirmek için yapılır." şeklindeki 9. Maddesine göre toplantının yasalara aykırı olduğu belirtildi.
ÇED bilgilendirme toplantısının bir formaliteden ibaret olduğunun anlaşıldığının ifade edildiği açıklamada, "Zaten Hes projeleriyle, taş ocaklarıyla, bentlerle yaşanmaz bir hale getirilen Güneysu Gürgen ve Başköy köylerinde bu denli büyük, kapsamlı bir taş ocağı ve kırma eleme fabrikasının yapılması buradaki yaşamı tümden imkansız hale getirecektir." denilerek Gürgen ve Başköy köyü sakinleri, Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği üyeleri olarak söz konusu vadide tüm canlı yaşamını hedef alan projeye kökünden karşı oldukları ifade edildi.
Bölgeyi bekleyen kuraklığa zemin hazırlanacak
Bilimsel verilere ve daha önce vadide yapılan Bilir Kişi İncelemele raporlarına değinilen açıklamada, "Burada Başköy yerleşim merkezine çok yakın bir alanda planlanan taş ocağı, vadide arıcılığın en yoğun olarak yapıldığı Başköy ve mezraları içerisindedir. Taş ocağındaki patlatmalar, kamyonlar, iş makineleri başta buradaki arıcılık olmak üzere bütün hayvancılığı birirecektir. Patlatmalar ve iş makinelerinin oluşturacağı gürültü, toz ve kimyasal atıklar, bölgede yaşayan insanlar üzerinde önemli sağlık sorunları oluşturacaktır. Oluşan toz ve kimyasal atıklar çay ve yöresel diğer tarım ürünlerinin de sonunu getirecektir. Uzun süreli patlatmalar ve iş makinelerinin oluşturacağı sarsıntı su kaynaklarını kurutacaktır. Böylece bölgeyi bekleyen bir kuraklığa zemin hazırlanmış olacaktır." denildi.
Bu vadilerdeki suyun değerini anlamak için yeterli!
Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin'in, "Andon İçme Suyu Rize’nin su ihtiyacına cevap vermiyor.” söyleminin hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Bu cümleler ileride bu vadideki, bu vadilerdeki suyun değerini anlamak için yeterlidir sanırım. Ayrıca planlanan taş ocağı, şu anda Güneysu ve köylerine içme suyu sağlayan Güneysu Belediyesi İçme Suyu Projesinin kaynak noktasını da kapsamaktadır. Bunun yanında uzun yıllar köy yolunu kullanacak olan tonajlı kamyon ve iş makineleri yöre halkı için büyük tehlike oluşturacaktır. Bu kadar kapsamlı bir taş ocağı ve kırma eleme fabrikası için günde yüzlerce kamyon toz ve gaz bulutu oluşturarak yerleşim yerlerinden geçecektir. Bu vadiyi besleyen kırmızı pullu alabalık yuvaları Taşlıdere’de bu taş ocağının inşaat alanı içerisindedir.
Yöre halkının vadiyi terk etmekten başka şansı kalmayacak
Ayrıca bilindiği üzere bu vadide her 3-5 yılda bir büyük sel ve heyelan felaketleri yaşanmaktadır. Böyle kapsamlı bir taş ocağı ve mıcır fabrikası sadece Gürgen, Başköy köylerini değil Güneysu, hatta bütün Askoroz vadisi boyunca tehlike oluşturacaktır. Bu olumsuzluklar neticesinde bu vadide önemli bir iklim değişikliği yaşanacağı, yeşilin yerini kayalık ve verimsiz topraklarının alacağı hayal değildir. Bütün bunlar yaşandıktan sonra artık geri dönüş yoktur. Böyle bir durumda da yöre halkının bu vadiyi terketmekten başka şansı kalmayacaktır."
Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği tarafından yapılan açıklamada, bütün bu olumsuzlukların yaşanmaması ve geri dönüşü imkansız zararların oluşmaması için bu projeden derhal vazgeçilmesi gerektiği, asksi takdirde ilgili şirket ve diğer ilgililer hakkında devletin bağımsız Mahkemelerinde gerekli girişimlerde bulunacakları dile getirildi.