1 yıl sonra gelen mutluluk
Ülke olarak sinsi planlara ve saldırılara maruz kaldığımız bu günlerde futbolun pek mevzu bahis olmayacağı aşikar lakin herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekle yükümlüdür. O yüzdendir ki bizler de işimizi yapmaya devam etmeliyiz.
Bu zor günlerde Yeşil-Mavili ekip Antep’e konuk oldu. Sahaya yine farklı bir kadroyla çıkan Karadeniz ekibi şeytanın bacağını kırarak bir yıla aşkın süredir galip gelememe geleneğine 2-1’lik skorla güney ekibi karşısında son verdi ve birazcık da olsa teselli bulmamıza sebep oldu.
Türkiye’nin en kötü zemininde oynan maçta ekibimiz kaptanı ile öne geçmesine rağmen Petrucci’nin gereksiz ısrarı ve hatası sonucunda Antep beraberliği buldu. Maçın genelinde üstün taraf olan ev sahibi galibiyet golünü bulamadı. Bunda Antepli oyuncuların son vuruşlardaki beceriksizliğinin yanı sıra sezonun kendi adına en iyi ikinci maçını geçiren Diallo’nun da etkisi vardı. İkinci yarıdaki gol, geçen haftaki yazımı duymuş veya okumuş olmalı ki Saadane’den geldi. Ligdeki ilk golünü attı ve sahadan galip ayrılan taraf olmamızı sağladı.
Bu maç başka ilklere de sahne oldu. Bunlardan biri de sol bek mevkiinde İsmail’in yerine Özgür’ün ilk on birde başlamasıydı. Yine geçen hafta yazımda dile getirmiştim, İsmail’in en önemli eksiği tıpkı Orhan Abisi gibi orta kesme konusunda başarısız olmasıydı. Kasımpaşa maçında taraftarın “Özgür Çek” diye bağırmasının ardından İsmail ile Özgür yer değiştirmiş ve oyuna hareketlilik gelmişti. Bu kez sahaya ilk kez on birde çıkan Özgür, İsmail’in sezon başından beri yapamadığı ortayı yaptı ve bunun sonucunda gol geldi. Haftalardır Reis’in talimatıyla orda olduğu söylenen Hikmet Hocanın maç içindeki farklı arayışları sonucunda yapmış olduğu değişikler, oyuna pek yansımasa da sahadan biraz da şans yardımıyla üç puanla ayrılmamıza sebep oldu.
Şans diyorum çünkü oynanan oyunun hiçbir Rizespor taraftarını tatmin etmediği ortada. Ama patates tarlasında, bir üst sıradaki takımdan aldığımız galibiyet son derece önemli. Aylar sonra gelen bu galibiyet taraftarın biraz rahatlamasına sebep oldu ama buna en çok ihtiyacı olan Hikmet Hocaydı. Rizespor’da ikinci yılını tamamlayan hocanın hangi taktikle sahaya oyuncuları sürdüğünü henüz anlamış değilim. Yine tuhaf olan ise iki yıl boyunca kendisine bir takım oluşturamaması!
Yönetim istikrar istiyor, hocaya güveniyor fakat istikrar Türkiye liginde kayda değer hiçbir başarısı olmayan teknik adam ile olmaz.
Yazımın başında söylediğim gibi zor günlerden geçiyoruz. Aldığımız galibiyet Kayseri’de gerçekleşen alçakça saldırı sonucu şehit olan Uğur Korkmaz kardeşimize ve diğer şehit kardeşlerimize armağan olsun.
Millet olarak bu günlerin üstesinden geleceğiz ve bu terör lanetini hep beraber sonlandıracağız.